istanbul1

İNGEV Act*Human Zirvesi Tarihi Belli Oldu

İNGEV’in gelecek yıl ilk kez düzenleyeceği İnsani Gelişme Zirvesi ve Ödülleri tarihi belli oldu. 25 Ocak 2017 tarihinde gerçekleştirilecek zirvenin yeri Swissotel. Act*Human Zirvesi şunları hedefliyor;

  • İnsani Gelişme ve kapsayıcı büyüme konusunda farkındalığı yükseltmek,
  • Şirket, marka, sivil toplum ve kamu arasındaki diyalogu arttırmak,
  • Özellikle Şirketlerin bu kapsama daha fazla dikkatlerini çekmek;
  • İyi proje örneklerinin özendirici şekilde kamuoyuna tanıtılmasını sağlamak
  • Sosyal politika önerileri gelişmesine zemin hazırlamak

Birçok uluslarüstü kuruluş, özel sektör/ kamu üst düzey yöneticileri, STK ve yerel yönetim temsilcisinin katılması bekleniyor.

http://www.insanigelismezirvesi.org/

 

Thirty-Million

UNDP Belgeseli, Tehdit Altındaki Milyonların Sesi Oldu

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, UNDP sponsorluğunda çekilen “Thirty Million” (Otuz Milyon) adlı belgesel, en sonunda seyirci ile buluştu.

Bangladeş’teki deniz-seviyesi yükselişine karşı farkındalığı arttırmak için hazırlanan film, tehdit altındaki 30 milyon Bangladeşli’nin sesi olmaya aday.

30 milyon kişinin yerinden, yurdundan olma tehdidi ile karşı karşıya kaldığı süreçte, eğer küresel su seviyesi bir metre daha yükselirse, Güney Doğu Asya ülkesi

Bangladeş’in bu yüzyılın sonuna kadar sahip olduğu toprağın %17’sini kaybetmesine kesin gözü ile bakılıyor.

“30 Milyon” Belgeseli İngiliz iklim bilimci Dr. Daniel Price ve Yeni Zelandalı gazeteci Adrien Taylor’ın bir ortak çalışması. Price, hatırlanacağı gibi geçen sene “Kutup’tan Paris’e” kampanyası için Yeni Zelanda’dan Paris’e kadar bisiklet sürmüştü. Film, UNDP ile birlikte Küresel Çevre Fonu’na (Global Environment Facility) bağlı “Az Gelişmiş Ülkeler Fonu” desteği ile çekilirken, filmin New York’ta BM Genel Sekreterlik’teki gerçekleştirilen prömiyeri sırasında her iki kurumun da üst düzey temsilcileri hazır bulundu.

Bu konu ile ilgili farkındalığı daha da arttırabilmek adına UNDP ve ortakları, 7-18 Kasım tarihleri arasında Marakeş’te düzenlenecek – COP22 – “İklim Değişikliği Politikaları ve Uygulamaları” 22. Oturumu’nda çağrıda bulunacaklar. Gündemdeki bir başka konu da iklim değişikliğine karşı ortak bir adım olan Paris Anlaşması’nın daha elle dokunur ve yapıcı sonuçlar doğurması.

 

Kaynak: www.undp.org

ingev

Koşuyolu’na Taşındık

Sevgili İNGEV (İnsani Gelişme Vakfı) Dostları,

Vakfımız yeni evine, Koşuyolu’nun kalbine taşındı.
Hafta içi 09:00-18:00 saatleri arası adres bilgileri aşağıda bulunan yeni ofisimizde hepinizi ağırlamaktan mutluluk duyacağız.

Peki taşındığımız bu güzel semtin ismi nereden gelir?

Acıbadem’in komşu semti Koşuyolu, Osmanlı saray mensuplarının at bindikleri, 1900-1920 yıllarında ise at yarışlarının düzenlendiği semttir.

Adres: Koşuyolu Cd No:52 Koşuyolu – Kadıköy / İstanbul, Türkiye

Tel : 0216-540 50 21
Fax : 0216-540 50 24

Telefon ya da faks numaramız değişmemiştir.

Koşuyolu’nda görüşmek üzere…

yasli-bakim

Türkiye’de Yaşlı Bakım Hizmetlerinin Proaktif Yönü Etüt Çalışması’nı Yapıyoruz

İNGEV’in,Aile Ve Sosyal politikalar Bakanlığı için üstlendiği bu etüt çalışması ile yaşlı bakım hizmetlerine yönelik sosyal politikaların geliştirilmesi hedefleniyor. Türkiye’nin demografik gelişimi önümüzdeki onyıllarda çok yüksek bir ileri yaş nüfusu ile karşılaşılacağını gösteriyor. Proje bu yüksek nüfusla birlikte karşılaşılacak bakım talebini öngörerek, buna yönelik politika ve yatırım gerekliliklerini şimdiden belirlemeyi amaçlıyor. İNGEV projeyi geniş bir danışman kadrosu ile yürütüyor.

uhdp-rapor

Dünya İnsani Zirvesi için “Genç Mülteciler Raporu” Hazırladık…

“Capacity-building-in-support-of-Young-Refugees-in-Metropolitans”-Report-slide

İNGEV tarafından UNHabitat (Birleşmiş Milletler Habitat) ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Gençlik Meclisi işbirliği ile hazırlanan rapor,metropolde yaşayan genç mültecilere yönelik sosyal politikalara destek olmayı amaçlıyor. Rapor, kaynak taramalarının yanısıra değişik semtlerde yaşayan 12-24 yaş arası 378 genç mülteci ile Nisan 2016’da yapılan anketlere ve derinlemesine görüşmelere dayanıyor. Saha çalışmasının veri toplama ve analizi, Veri Toplama Enstitüsü (VTE)tarafından gerçekleştirildi.

Çalışma raporunda mülteci gençleri kapsayan il gençlik konseylerinin kurulması ve kentsel yapı içinde mülteci gençlere yer açılması önerilerine yer verildi.

Erken Evlilik, Çabuk Ebeveyn Olma ve Kalabalık Haneler

15-24 yaş arası her beş mülteci  gençten birisi evli, 20-24 yaşarasındakilerin yüzde 39’u evli ve evli olanların yüzde 32’si ise çocuk sahibi. Yüzde 44’ü 5-7 kişilik,yüzde 33’ü 8-11 kişilik ve yüzde 9’u 12 kişi ve daha kalabalık hanelerde yaşıyorlar. Yüzde 39’u son bir yıl içerisindeİstanbul’a gelmiş. Öte yandan rapor, diğer illerden İstanbul’a gelme isteğiningüçlü bir şekilde devam edebileceğini gösteriyor.  Kalabalık hanelerin daha medeni yaşama mekanlarına kavuşması da önemli bir sorun olmayı sürdürecek.

Türkiye’de ve Geleneklerini Yaşatacak bir Çevrede

Mülteci gençlerin hemen hepsi Türkiye’yi başka bir yere koymuş durumdalar, yüzde 96’lık bir kesim “Türkiye’nin desteği unutulmaz” kanısında.Yüzde 76’lık bir oranla mülteci gençlerin Suriye’ye geri dönme isteğihalen güçlü.Yaş ilerledikçe geri dönme isteği azalıyor.Avrupa’ya gitme isteği ise oldukça düşük bir oranda (yüzde ile 22).  Türkiye’de yerleşim yeri tercihinde ana tercihleri kültür ve geleneklerini muhafaza edebilecekleri bir çevre  (%89) .

Her koşulda mülteci gençlerin hayatlarına yön veren en önemli üç değer şu şekilde sıralanıyor: Aile, Güvenlik ve Dini inanç. İstanbul, anket sonuçları gözünde bulundurulduğunda çok güvenli bir şehir olarak öne çıkıyor.

İstanbul’da Genç Mülteci Olmak: Öğrencilikten, Sigortasız Çalışmaya

Suriye’de iken yüzde 73’ü öğrenci olan genç mültecilerin sadece yüzde29’u İstanbul’da kendilerini öğrenci olarak tanımlıyor. Diğer taraftan, Suriye’de sadece yüzde 18’i çalışma hayatına katılmışken, bu rakam İstanbul’da yüzde 44. İstanbul’da sadece yüzde 5 sigortalı çalışıyor iken, geriye kalan yüzde 39 sigortasız, her hangi bir iş güvencesine sahip değil. Ortaya çıkan bu belirgin değişimde, okula geri dönüşsağlayabilmek en önemli ve zor konulardan birisi. Öte yandan çocuk işçiliğin yaygınlaşması da bir başka sorun. İngev’insaha çalışmasının başka bir çarpıcı detayı, Suriyeli işverenlerin (genellikle esnaf) yanlarında çalışanların ankete katılmasını istememiş olmaları. Bu bağlamda Suriyeli işverenlerin mesleki-yasal yaklaşımlarını güçlendirecek desteklere ve mesleki örgütlenmelereihtiyaç kendini gösteriyor.

Arkadaşlarla Geçen Boş Zamanlar ve Teknoloji Kullanımı

Hem sigortasız hem de düzensiz çalışma ve beraberinde düzensiz öğrenciliğin etkisi özellikle erkekgenç mültecilerde yüksek oranda bir boş zamanı ortaya çıkarıyor. Erkeklerin yüzde 77’sinin boş zamanı var ve mülteci gençlerin yüzde 68’i gibi büyük bir bölümü boş zamanlarını arkadaşları ile zaman geçirerek harcıyor. Eğitim, spor ve genel olarak kentsel yaşamda kendilerine alan açılmaması durumunda,hem gençler ve hem de kent için tehlikeli sonuçlar doğabilir.

Ayrıca gençler arasında cep telefonu (akıllı telefon) sahipliği yüksek ve internet yaygın kullanılıyor ve erişim için bu yararlanılması gereken bir avantaj olarak öne çıkıyor.

Dil Bariyeri ve Girişimcilik Rüyası

Türkiye’de mülteci olmanın yarattığı bir başka dinamik de dil bariyeri. Mülteci gençlerin Yüzde 43’ü Türkçe konuşabildiğini söylerken, geriye kalan yüzde 57’lik kesimTürkçe bilmediğini belirtiyor..En fazla istenen hizmet açık ara Türkçe eğitimi (yüzde 89) olurken, ardından yüzde 62’lik bir oranla İngilizce eğitimi geliyor, bunları spor, adaptasyon eğitimi ve bilgisayar eğitimleri takip ediyor.

Öte yandan mülteci gençlerin yüzde 26’sı İngilizce bilirken, Kürtçe bilenlerin yüzdesi ise 7. Türkçe eğitimi disiplinli bir şekilde yaygınlaştırılırken, hayata geçirilecek adaptasyonla birlikte, spor eğitimin,belki kulüp organizasyonlarını i ve yönelimlerini artıracak çözümlere ihtiyaç var.

İleride sahip olmak istedikleri meslek sorulduğunda ise en güçlü cevap girişimcilik(yüzde 26). Girişimcilik cevabını, yüzde 16 ile öğretmen, yüzde15 ile de doktor-eczacı izliyor. Aslında bu meslek dalları, son yıllarda mülteci gençlerin günlük hayatlarında karşılaştıkları “rol modelleri” ve hissettikleri ihtiyaçları yansıtıyor. Özellikle evli ve 19 yaş üstü grubun girişimcilik destekleri konusunda daha çok bilgilen(diril)mesi gerekiyor. Hem sigortasız çalışma ve hem de girişimcilik eğilimleri birleştiğinde Ticaret odalarının mültecilere yönelik hizmetlerini arttırmaları kolaylaştırıcı olabilir…

Gençlerin sadece Yüzde 22’si destek almış, STK’lara Büyük Görev Düşüyor

Mülteci gençlerin kendilerine sağlanan desteklerle ilgili en önemli bilgi kaynakları yakın çevreleri (yüzde 54). Önemli bir kesim ise ne tür bir destek alabilecekleri konusunda bilgi sahibi değil (yüzde 38). Yüzde 61’lik bir kesim, Sivil toplum örgütlerinden hangi destekleri alacaklarını bilmiyor. Sadece yüzde 22’si destek aldığını söylüyor. Bu rakamlar diğer verilerle birleştiğinde sivil toplum örgütleri başta olmak üzere mülteci gençlere yönelik çabaların sahaya inmekte zorlandığı sonucu çıkıyor. Sivil toplum çabalarının  analiz,rapor, danışmanlık gibi hazırlık aşamalarından mülteci hayatlarına somut ve sistematik olarak dokunacak bir aşamaya geçmesi gerekli.  Aynı şekilde mülteci gençlerin erişebilecekleri hizmetleri öğrenebilecekleri kanallara ihtiyaçları var. Sonuç olarak, gençlerin kendi hayatları ile ilgili daha fazla söz sahibi olmalarını sağlayacak, kent konseyi gibi mekanizmalargelişmeli.

Detaylı bilgi için: Berk Çoker (İNGEV Proje Direktörü ve Danışma Kurulu Üyesi)

berk.coker@ingev.org

İngilizce rapora ulaşmak için tıklayınız…

bilim kurgu Kapak

Vakfımızın Proje Direktörü Berk Çoker’in İlk Kitabı Çıktı!

bilim kurgu Kapak

Bilim Kurgu Sineması’nın başlangıç meridyeni olarak kabul edilen Georges Melies’nin “Aya Seyahat” filminden bu yana tam 114 sene geçti. Sinema tarihinin en merak uyandıran dallarından biri olarak bilim kurgu, insanoğlunun yaşadığı evrime benzer bir süreci geride bırakarak, milyonları sinema salonlarına çekmeye devam ediyor. Daha da önemlisi bizler, kendinden üstün varlıklar, gezegenimizin geleceği, onu bekleyen olası tehlikeler, zamanda yolculuk ve uzayda kolonileşme üzerine her gün kafa yormayı ve sorgulamayı sürdürüyoruz.

Ülkemizde bilim kurgu sinemasına olan ilgiyi artırmak üzere, N. Berk Çoker’in yazdığı “Bilim Kurgu Sineması: 1900-1970” adlı kitap raflardaki yerini aldı. Seyyah Kitap’tan çıkan bu çalışma, bilim kurgu sinema tarihine ışık tutan ilk Türkçe kitap olma özelliğine de sahip.

Sinemanın başlangıcından 1970 yılına kadarki dönemi kapsayan bu çalışmada; bilim kurgu sineması adına dünya sinemasında yapılan filmler kapsamlı bir biçimde, dönem özellikleri dikkate alınarak inceleniyor. 2 kitaplık projenin ilk kitabı olan eserde; Amerika, Almanya, Rusya, Fransa, Çekoslovakya, Danimarka, İtalya, İngiltere ve Japonya gibi farklı coğrafyalardan 30’a yakın bilim kurgu filmi mevcut.

Bilim Kurgu sinemasının ortaya çıkışı, uzay yarışının bilim kurgu sinemasına etkileri, Soğuk Savaş’ın bilim kurguya yansımaları gibi konular, “Bilim Kurgu Sineması 1900-1970 kitabında okuyucuyu bekleyen konu başlıklarından bazıları.

Yazar Hakkında

1979 senesinde doğan N. Berk Çoker, Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri eğitiminin ardından gittiği Avrupa’da yedi seneyi aşkın bir süre yaşadı. Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi üzerine yüksek lisans yapan yazar, Fransa’nın Lille Yüksek Gazetecilik Üniversitesi’nde eğitim gördü. İskandinavya’nın Türkçe yayın yapan en önemli gazetelerinden Haber’de sayfa editörü olarak iki sene çalıştı. Bu dönemde Cumhuriyet Gazetesi için de Pazar yazıları kaleme aldı. Mimar Sinan Üniversitesi Sinema Televizyon Enstitüsü Arşivinden sorumlu dayısı Ümit Gürkan’ın etkisiyle çok küçük yaştan itibaren sinema tutkusu başladı. Sadece 5 yaşındayken dayısının ona seyrettirdiği E.T. Filmi, Bilim Kurgu Sinemasına olan hayranlığının başlangıç noktası oldu.

Sevdalısı olduğu Latin Amerika başta olmak üzere yaklaşık 60 ülke gezen Çoker, gittiği her ülkenin sosyo-kültürel alt yapısını gözlemleme şansı buldu. Şu anda ikinci kitabı “Bilim Kurgu Sineması 1970-2016” üzerine çalışmalarını devam ettiren yazar, Vakfımızın Proje Direktörü ve Stratejik Yönetim Danışma Kurulu Üyesidir.

khgjhklş

Dünya İnsani Zirvesi İçin Geri Sayım Başladı

whs

Dünyanın İlk İnsani Zirvesi’ne bir haftadan kısa bir süre kaldı… Hükümetlerin, insani yardım kuruluşlarının, krizlerden etkilenen insanların ve yeni ortakların bir araya geleceği birinci Dünya İnsani Zirvesi, 23-24 Mayıs 2016’da İstanbul’da düzenlenecek.

Zirvede en önemli zorluklar için çözümler önerilecek ve geleceğe uygun bir insani yardım müdahalesi için gündem oluşturulacak.

ingev-silivri-türam-incelemesi

Silivri Seferhisar Belediyesi Tarımsal Çalışmalarını Yerinde Öğrendik.

İNGEV’in önemli projelerinden birisi  kent çevresi tarımsal üretimi ve özellikle de küçük aile işletmelerini desteklemek. Bu amaçla yaptıkları başarılı çalışmalarla dikkat çeken Silivri ve Seferhisar belediyelerine ziyarette bulunuldu. Ziyaretlere Vural Çakır’la birlikte Vakıf danışmanları Levent Özkula, Prof. Süleyman Taban ve Vildan Samancı katıldı. Bu ziyaretlerde edinilen bilgiler başarılı tarımsal projelerin bir iş modeli haline dönüştürülmesi, yaygınlaştırılması ve uluslararası çapta desteğinin artırılması için değerlendirilecek.

Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar: “İnsani Gelişme Vakfı Başkanı Vural Çakır ve çalışma arkadaşlarımız ile birlikte Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezimizdeyiz. Burada yapılan çalışmaları anlattık. Artık dünyanın kabul ettiği bir gerçek var. O da geleceğin yeniden tarımın elinde yükseleceği. Birleşmiş Milletler nezdinde projemizin tanınması bu anlamda büyük önem taşıyor” dedi.


 

undp2

Galatasaray, UNDP ile Anlaşma İmzalayan İlk Kulüp Oldu

undp

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile Galatasaray Kulübü arasında, dünyada yoksulluğu 2030 yılına kadar ortadan kaldırmayı amaçlayan Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nde iş birliği anlaşması imzalandı.

TT Arena’da gerçekleştirilen imza töreninde, Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek ile UNDP Avrupa ve Bağımsız Devletler Topluluğu Bölge Direktörü Cihan Sultanoğlu hazır bulundu.

Yaptığı açıklamada, Galatasaray’ın bir eğitim kurumu temelinde 500 yılı aşkın maziye sahip olduğunu aktaran Dursun Özbek, “Temelimizde, eğitim kurumunun oluşturduğu değerler vardır. Buna bağlı olarak Birleşmiş Milletlerin kalkınmaya yönelik hareketlerini yöneten UNDP ile yapılan iş birliğiyle, dünyaya bir mesaj vermek istiyoruz. Bu tür sosyal bir faaliyette Galatasaray’ın seçilmesinin, sahip olduğu etik ve 500’ü aşkın yılın getirdiği değerler itibarıyla çok önemli bir husus olduğunu düşünüyorum.” dedi.

UNDP Avrupa ve Bağımsız Devletler Topluluğu Bölge Direktörü Cihan Sultanoğlu, kurumlarının Birleşmiş Milletlere bağlı olarak 170’in üzerinde ülkede faaliyet gösterdiğini belirtirken, Galatasaray’la yaptıkları iş birliğinin önemine dikkati çekti. Verilen destekten dolayı Galatasaray Kulübüne teşekkür eden Sultanoğlu, şunları söyledi:

UNDP’nin iş birliği anlaşması imzaladığı ilk kulüp Galatasaray’dır.Galatasaray’ın büyüklüğünü ve popülaritesini anlatmaya gerek yok. Sadece sporda değil, her anlamda Türkiye’nin en tanınan markalarından biri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Amacımız, yoksulluğun ve eşitsizliğin giderilmesi. Galatasaray’ın, UNDP’nin hedeflerine ulaşmasına büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz. Spor, büyük gayelerin, hayallerin başarılmasına katkı sağlayacak ciddi pozitif enerji oluşturabilir.”

Sultanoğlu bir soru üzerine, Zinedine Zidane ve Cristiano Ronaldo gibi isimlerin iyi niyet elçisi olarak kendileriyle çalıştığını aktarırken, Galatasaray ile yabancı bir takım arasında İstanbul’da projeye destek amaçlı bir maç da düzenlenebileceğini sözlerine ekledi.

Konuşmaların ardından Dursun Özbek ve Cihan Sultanoğlu, iş birliği anlaşmasına imza attı.

İmza töreninde, sarı-kırmızılı futbolcular Wesley Sneijder, Selçuk İnan, Fernando Muslera ve Aurelien Chedjou’nun yer aldığı Küresel Hedefler temalı kamu spotları da gösterildi.