Toplu Satın Alma Duyurusu

İnsani Gelişme Vakfı (İNGEV), bazı ürün kategorilerinde toplu satın alımlar yapacaktır.

Ekli dosyalarda satın alım yapılacak ürünler ve ödeme ile alım şartları incelenebilir. Tüm ürünler Şanlıurfa’da teslim alınacaktır.

Bir firma, bir ya da birden fazla ürün kategorisinde teklif sunabilir. Tedarik edilemeyen ürünler boş bırakılarak kısmi teklif verilebilir (tüm ürünlerin tekliflendirilmesi, başvuru değerlendirmesinde avantaj sağlayabilir).

Nasıl Teklif Verilir?

Teklif vermek için ekli formlar arasından firmanıza uygun bulduğunuz kategorileri indirebilirsiniz. İndirdiğiniz forma, firmanızın bilgileri ve her bir ürün için verdiğiniz fiyatları giriniz. Bu formu doldurarak 4 Ekim 2024 tarihi gün sonuna kadar kaşe – imzalı şekilde basvuru@ingev.org e-posta adresine iletebilirsiniz.

Formlar

Mobilya ve Ev Elektroniği” formunu indirmek için tıklayınız…

“Hırdavat ve İş Aletleri” formunu indirmek için tıklayınız…

“Dikiş ve Kumaş Kesim için Makine ve Aletler” formunu indirmek için tıklayınız…

“Bilgi İşlem (IT) Teknoloji/ Elektronik Aletleri” formunu indirmek için tıklayınız…

“Kuaför ve Kozmetik Ürünleri” formunu indirmek için tıklayınız…

Kadın-İstihdamını-Artırmak-thum

Türkiye’de Kadın İstihdamını Artırmak İçin Yol Haritası

– Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı %35 iken, erkeklerde bu oran %71, bu ekonomik kalkınma önünde büyük bir engel.”

– “Bakım hizmetlerinin eksikliği, kadınların iş gücüne katılımını zorlaştıran en büyük faktörlerden biri.”

– “Dijitalleşme ve yeşil dönüşüm, kadınlar için esnek çalışma imkanları sunarak istihdam fırsatlarını artıracak kritik alanlar.”

– “Kadınların iş yerinde karşılaştığı ‘cam tavan’ etkisi, terfi ve kariyer basamaklarında yükselmelerini engelliyor.”

– “Türkiye’de 2004 yılında Anayasa’ya eklenen ‘Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir’ hükmüne rağmen, uygulamada toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanamamakta.”

– “Kadın girişimciliğini desteklemek, istihdam yaratmanın yanı sıra ekonomik kalkınmanın kilit adımlarından biri.”

  • Türkiye’de kadınların iş gücüne katılımı, dünya standartlarının gerisinde kalmaya devam ediyor. İNGEV (İnsani Gelişme Vakfı) ve Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) iş birliğiyle hazırlanan ActHuman “Kadın İstihdamı ve İş Gücünde Engeller & Fırsatlar: İleri Gitmek için Bir Kılavuz” başlıklı rapor, bu soruna yönelik kapsamlı bir yol haritası sunuyor. Türkiye’de kadınların iş gücüne katılımını artırmak ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için yenilikçi çözümler öneren rapor, kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarına yönelik uygulanabilir stratejiler içeriyor.

Vural Çakır: “Kadınların ekonomik güçlenmesi Narinleri kurtaracaktır”

İNGEV Başkanı Vural Çakır, ekonomik olarak güçsüzleştirilmiş, muhtaç hale getirilmiş ve dört duvar arasında bırakılmış kadınların çocuklarına sahip çıkmalarının da engellendiğini belirtti. Çakır şunu ekledi;

“Kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesi, Narinlerin, çocuklarımızın geleceğini kurtarmanın en etkili yoludur. Kendisi gelinlikli bir tabutla toprağa verildi. Allah rahmet eylesin. Bizler Narinlerin o gelinlikten daha fazlası, eğitimini almış, meslek sahibi, ekonomik olarak güçlü bir birey olarak yetişebilmesi için elimizden gelen pratik çabayı gösteriyoruz. Çocuklarımız anneleri ekonomik olarak güçlü olduğu ve toplumun bunu desteklediği ölçüde daha güvende olacaktır.” 


Sabancı Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Esra Durceylan Kaygusuz: “Kapsamlı ve Somut Öneriler Sunuyoruz”

Raportör Esra Durceylan Kaygusuz, Türkiye’de kadınların iş gücüne katılımını etkileyen çok boyutlu engellerin titizlikle analiz edildiğini belirterek şunları söyledi:

Raporun hem sivil toplum hem özel sektör hem de kamu kurumlarının ortak fikirlerinden beslenmesi, problemi çok boyutlu ele alması ve bir yol haritası belirlemesi çok önemli. Tüm katılımcılar, kadınların iş gücüne katılımını kısıtlayan faktörlerin ortak noktasının, aslında problemin ana kaynağının, toplumsal cinsiyet eşitsizliği olduğu konusunda hem fikirler. Kadınlara çalışma hayatında daha fazla yer açacak tüm politika önerileri, kadınları aile içinde ve toplumda daha güçlendirmeyi amaçlıyor. Aynı zamanda gelecek nesillerin, özellikle de kız çocuklarının refahı ve beşerî sermayeleri üzerinde olumlu etkilerinin olması, kadınların çalışmasının sadece kadınların değil toplumun genel refahı için de önemli olduğunu gösteriyor.”


Kadınların Ekonomik Güçlenmesi İçin 6 Önemli Başlık

Raporda öne çıkan 6 temel ilerleme alanı, kadınların iş gücüne daha etkin bir şekilde katılmasını sağlamak amacıyla geliştirilmiş stratejik öneriler içeriyor. Bu öneriler, hem yerel düzeyde somut çözümler sunmayı hedefliyor hem de büyük ölçekte toplumsal değişimlere katkıda bulunmayı amaçlıyor:

  1. Tanımlı Protokollerle İlerleme: Kadınların iş hayatına katılımını artıracak süreçlerin, belirlenmiş ve standartları tanımlanmış bir protokol doğrultusunda yürütülmesi gerektiği vurgulanıyor. Bu sayede iş gücündeki kadınların performans ve etkinliği artırılabilir.
  2. Yerelleşme ve Yerel Danışma Kurulları: Yerel düzeydeki farklılıkların göz önüne alınması gerektiği belirtiliyor. İl, ilçe ve yöre düzeyinde yerelleşmiş stratejiler ve yerel danışma kurulları ile ilerlenerek, işverenler ve kadın çalışanlar arasındaki ihtiyaçlar daha iyi karşılanabilir.
  3. Doğru Segment Hedefleme: Kadın iş gücüne yönelik stratejilerin doğru ve gerçekçi bir şekilde hedeflenmesi gerektiği vurgulanıyor. Kadınların yeteneklerine ve ihtiyaçlarına göre planlanan programlar, istihdam oranlarını yükseltebilir.
  4. Geleneksel Kalıpların Dışına Çıkma: Kadınların sadece geleneksel mesleklerde değil, farklı sektörlerde de yer almasını sağlamak için iş dünyasında daha cesur ve yenilikçi adımlar atılmalı. Kadınların STEM (bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik) alanlarında daha fazla temsil edilmesi için teşvik edici politikalar geliştirilmesi gerektiği belirtiliyor.
  5. Rekabetçi Ücret Politikaları: Ev hizmetleri ile rekabet edebilecek düzeyde ücret ve gelir potansiyeli yaratmak, kadınların iş gücüne daha fazla katılımını sağlayacak. Bu durum, özellikle ekonomik olarak dezavantajlı bölgelerde kadınlara daha fazla fırsat sunabilir.
  6. Kadın Girişimciliğinin Desteklenmesi: Kadınların girişimcilik süreçlerine katılımını artırmak için finansal okuryazarlık, dijital beceri kazandırma ve mentorluk programları oluşturulmalıdır. Bu sayede kadın girişimciler, finansmana erişim konusunda güçlenerek daha sürdürülebilir iş modelleri geliştirebilirler.

Raporun tamamını okumak için lütfen tıklayınız: https://ingev.org/raporlar/Kadin-Istihdami-ve-Is-Gucu-Ileri-Gitmek-icin-Bir-Kilavuz.pdf


Kadın İstihdamını Artırmaya Yönelik Stratejik Politika Önerileri

Raporda kadınların iş gücüne katılımını artırmak için sunulan stratejik politika önerileri, çeşitli alanlarda somut adımlar atılmasını teşvik ediyor. Bu öneriler, eğitimden iş yerinde cinsiyet eşitliğine, bakım hizmetlerinden dijitalleşme ve yeşil dönüşüme kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Kadınların ekonomik hayatta daha etkin bir şekilde yer almasını sağlamak için kapsamlı bir strateji geliştirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

İşte raporda öne çıkan bazı önemli politika önerileri:

1. Eğitime Erişim ve STEM Alanlarında Kadın Temsili

Kadınların eğitime erişimi ve yükseköğretimdeki alan seçimleri, iş gücüne katılımlarında kritik bir rol oynuyor. Raporda, kadınların STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik, Matematik) alanlarında daha fazla temsil edilmesi için burslar, mentorluk programları ve teşvik edici politikalar geliştirilmesi öneriliyor. STEM alanlarına yönlendirilecek kadınlar, geleceğin dijital ve yeşil ekonomilerinde önemli roller üstlenebilecek. Kadınların bu alanlarda yer alması, sadece istihdam oranlarını artırmakla kalmayacak, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliğine de katkı sağlayacak.

Öneriler:

  • Kadınların STEM alanlarına yönelmesini teşvik eden burs programları oluşturulmalı.
  • Mentorluk programları ve rol modeller aracılığıyla kız çocuklarının bu alanlara yönlendirilmesi sağlanmalı.
  • Meslek liseleri ve üniversitelerde STEM alanlarında cinsiyet dengesini gözeten kotalar getirilmeli.

2. İş Yerinde Cinsiyet Eşitliği ve Ayrımcılığın Önlenmesi

Kadınların iş hayatında karşılaştıkları en büyük zorluklardan biri cinsiyet ayrımcılığı ve cam tavan etkisidir. Raporda, kadınların kariyerlerinde ilerlemelerini desteklemek için iş yerlerinde cinsiyet eşitliğini sağlayacak politikaların geliştirilmesi gerektiği belirtiliyor. Cam tavan etkisini azaltmak ve kadınların yönetici pozisyonlarında daha fazla yer almasını sağlamak için liderlik programları ve eşit ücret politikaları uygulanmalı.

Öneriler:

  • İş yerlerinde cinsiyet eşitliği politikaları oluşturulmalı ve uygulamaya geçirilmeli.
  • Kadınların terfi süreçlerinde karşılaştıkları ayrımcılığı önlemek için düzenli denetim ve değerlendirmeler yapılmalı.
  • İş yerlerinde bakım hizmetleri ve kreş gibi destekleyici unsurlar yaygınlaştırılarak, kadınların iş-yaşam dengesi sağlanmalı.
  • Kadınların üst düzey yöneticilik pozisyonlarına ulaşmalarını sağlamak için liderlik programları ve eğitimler düzenlenmeli.

3. Bakım Hizmetlerinin Yaygınlaştırılması

Kadınların iş gücüne katılımını zorlaştıran en önemli unsurlardan biri, bakım hizmetlerinin yetersizliğidir. Çocuk bakımı, yaşlı bakımı ve ev içi sorumluluklar genellikle kadınların üzerine yıkılıyor, bu da onların iş hayatında daha az yer almasına neden oluyor. Raporda, bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve devlet desteği ile bu hizmetlerin erişilebilir hale getirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Öneriler:

  • Kreş, çocuk bakım merkezi ve yaşlı bakım hizmetleri yaygınlaştırılmalı ve devlet destekli programlarla ailelere sunulmalı.
  • İş yerlerinde kreş açma zorunluluğu sıkı bir şekilde denetlenmeli ve bu hizmeti sunmayan iş yerlerine yaptırımlar uygulanmalı.
  • Bakım ekonomisinde istihdam artırıcı politikalar geliştirilerek kadınların profesyonel bakım hizmetleri aracılığıyla iş gücüne katılımı teşvik edilmeli.

4. Dijital ve Yeşil Dönüşümde Kadınların Rolü

Dijitalleşme ve yeşil dönüşüm, kadın istihdamını artırmak için önemli fırsatlar sunuyor. Raporda, dijital ve yeşil becerilerin kazanılması için kadınlara yönelik eğitim ve destek programları oluşturulması gerektiği belirtiliyor. Bu alanlardaki iş fırsatları, kadınların esnek çalışma koşullarına daha kolay adapte olmasına ve iş gücüne daha fazla katılım sağlamasına olanak tanıyabilir.

Öneriler:

  • Kadınlara yönelik dijital beceri eğitimleri sunulmalı ve kadınların dijital sektörde istihdam edilmesi teşvik edilmeli.
  • Yeşil ekonomi alanında, özellikle yenilenebilir enerji, sürdürülebilir tarım ve geri dönüşüm sektörlerinde kadınlara yönelik iş imkanları artırılmalı.
  • Kadınların dijitalleşme sürecinde geri kalmaması için teknolojik donanımları ve internet erişimleri desteklenmeli.

5. Kadın Girişimciliğinin Desteklenmesi

Kadınların iş gücüne katılımını desteklemenin en etkili yollarından biri de girişimciliği teşvik etmektir. Kadın girişimcilerin iş hayatında daha aktif rol alması, hem istihdam yaratılması hem de ekonomik büyüme için kritik öneme sahiptir. Kadın girişimcilerin karşılaştıkları finansal ve yönetimsel zorlukların aşılması için mentorluk ve finansal destek programları hayata geçirilmeli.

Öneriler:

  • Kadın girişimciler için finansmana erişim kolaylaştırılmalı ve hibe programları yaygınlaştırılmalı.
  • Kadın girişimcilerin iş dünyasında güçlenmesi için finansal okuryazarlık eğitimleri ve dijital pazarlama destekleri verilmeli.
  • Kadın girişimciler, mevcut işlerini büyütmek ve yeni pazarlara açılmak için dijital platformlar ve e-ticaret fırsatları ile desteklenmeli.

6. İş-Yaşam Dengesini Sağlayacak Uygulamalar

Kadınların iş gücünde uzun süreli yer alabilmeleri için iş-yaşam dengesi sağlayan esnek çalışma modelleri geliştirilmelidir. Özellikle doğum sonrası iş hayatına geri dönüş sürecinde kadınların dezavantajlı duruma düşmemesi için ebeveyn izinleri ve esnek çalışma modelleri yaygınlaştırılmalıdır.

Öneriler:

  • Esnek çalışma modelleri devlet tarafından düzenlenmeli ve iş yerlerinde uygulanan politikaların denetimi sağlanmalı.
  • Kadınların doğum izinleri sonrası işe geri dönmelerini desteklemek için devlet ve işveren iş birliği ile programlar geliştirilmeli.
  • Ebeveyn izni süreleri ve hakları konusunda cinsiyet eşitliği gözetilmeli, babalar için de devredilemez izin süreleri artırılmalıdır.

Sonuç ve Somut Öneriler

Raporda, Türkiye’de kadınların iş gücüne katılımının toplumsal cinsiyet eşitliği ve ekonomik büyüme için hayati önemde olduğu vurgulanmaktadır. Ancak, bakım hizmetlerinin yetersizliği, eğitimde cinsiyete dayalı ayrımcılık, iş yerindeki cam tavan etkisi ve toplumsal normlar, kadınların iş gücüne katılımını ciddi şekilde engellemektedir. Bu sorunları aşmak için somut adımlar atılmalıdır.

Kadınların STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik, Matematik) alanlarına yönlendirilmesi, bu alanlardaki kadın temsiliyetini artırarak dijital ve yeşil dönüşüme daha fazla katılmalarını sağlayacaktır. Bunun yanı sıra, bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve iş yerlerinde kreş açma zorunluluğunun denetlenmesi, kadınların iş-yaşam dengesini kurmalarına yardımcı olacaktır. Esnek çalışma modelleri, uzaktan çalışma ve esnek saat uygulamaları da kadınların iş gücüne katılımını kolaylaştıracaktır.

Son olarak, kadın girişimciliğini teşvik etmek amacıyla finansal destekler ve dijital beceri eğitimleri sunulmalı, kadın liderlerin yetiştirilmesi için liderlik programları geliştirilmelidir. Cinsiyet eşitliğine dayalı politikaların iş yerlerinde sıkı şekilde uygulanması, kadınların kariyerlerinde yükselmelerini sağlayacak ve ekonomik katkılarını artıracaktır.

Raporun tamamını okumak için lütfen tıklayınız: https://ingev.org/raporlar/Kadin-Istihdami-ve-Is-Gucu-Ileri-Gitmek-icin-Bir-Kilavuz.pdf

İNGEV Hakkında: İNGEV, İnsani gelişme için referans kabul edilen bağımsız bir sivil toplum kuruluşu olmak vizyonuyla hareket eder ve savunuculuk, araştırmalara dayanan sosyal politika önerileri ve uygulama projeleri yaparak insani gelişmeye katkıda bulunur. İNGEV, kimseyi arkada bırakmama hedefiyle özellikle hassas grupların yaşam standartlarını geliştirmeye odaklanır. Öncelikle düşük gelirlilerin, kadınların, çocukların, mültecilerin ve iklim değişikliğinden zarar görenlerin sürdürülebilir geçim kaynaklarına sahip olmaları ve erişimi için çalışır. Etkin sonuçlar almak için her düzeyde karar verici ile, merkezi ve yerel yönetimle iş birliği yapar. İNGEV ayrıca insana yakışır iş ve ekonomik büyüme, cinsiyet eşitliği, eşitsizliklerin azaltılması, sorumlu tüketim-üretim ve iklim eylemi başta olmak üzere sürdürülebilir kalkınma hedeflerini ve insani gelişmeyi savunmayı başlıca misyonu olarak görmektedir.

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi Hakkında: İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) demokratikleşmeden iklim değişikliğine, transatlantik ilişkilerden çatışma analizi ve çözümüne kadar, önemli siyasal ve sosyal konularda uzmanlığa sahip, çalışmalarını küresel düzeyde sürdüren bir politika araştırma kuruluşudur. İPM, 2001 yılından bu yana, karar alıcılara, kanaat önderlerine ve paydaşlara uzmanlık alanına giren konularda tarafsız analiz ve yenilikçi politika önerilerinde bulunmaktadır.

İletişim: İNGEV – N. Berk Çoker – berk.coker@ingev.org , İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) – Cana Tülüş – cana.tulus@sabanciuniv.edu

Meta-Reklamları

Webinar: “Meta Reklamlarıyla Büyüme: Kurulum, Hedefleme, Optimizasyon ve Performans Analizi”

Girişimcilik ve istihdam konusunda kendisini geliştirmek isteyen herkese, “Pazarla Barışık Ücretsiz Hizmetler ve Eğitimler” sunan İNGEV GDM portalı, 18 Eylül saat 14.00’de KOBİ’leri, yeni iş kuranları ve potansiyel girişimcileri çok yakından ilgilendiren bir etkinliğe ev sahipliği yapıyor.

” Meta Reklamlarıyla Büyüme: Kurulum, Hedefleme, Optimizasyon ve Performans Analizi” webinarında:

  • – Business Manager Kurulumu ve Kullanım Amacı
  • – Reklam Paneline Genel Bakış
  • – Kampanya Türleri ve İçerik Formatları
  • – Hedefleme Stratejileri
  • – Bütçelendirme ve Teklif Stratejileri
  • – Reklam Performansını Analiz Etme

konularını B2B ve B2C’de sektörün önde gelen markalarına 10 yılı aşkın süredir medya/performans, raporlama alanlarında hizmet veren AfterFAANG’in kurucu ortağı Burkay Aydın’la konuşacağız. 

Hepinizi Bekliyoruz! 

Kaydolmayı Unutmayın: https://us06web.zoom.us/webinar/register/WN_BgCmcKLFSkWiOWWfoS81pw

zetyinburnu

Yerel Etki ile Zeytinburnu’nda Kapsayıcılık Adımları

‘Yerel Etki’ atölyelerimiz, Zeytinburnu Belediyesi işbirliğinde devam etti. Hollanda Büyükelçiliği MATRA fonu desteği ile hayata geçirdiğimiz “Yerel Etki” projesi kapsamında, Mart ayından beri Eyüpsultan, Sultanbeyli, Fatih, Sultangazi, Ataşehir, Beşiktaş, Kadıköy, Beykoz ve Zeytinburnu Belediyeleri’nde dokuz sosyal kapsama atölyesi gerçekleştirdik. Bu atölyelerde şu üç ana konuya odaklandık: 1- İlçelerdeki farklı ihtiyaçlardan grupların tanımlanması ve bu grupların temel ihtiyaçlarının belirlenmesi. 2- Belediyenin bu gruplara yönelik sunabileceği en etkili veya yenilikçi destekler ve mevcut programlarda yapılabilecek iyileştirmeler. 3- Bu gruplara yönelik mevcut sosyal yardım ve destek programlarının etkilerinin artırılması ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliğinin daha fazla geliştirilmesi.

ZEYTİNBURNU BELEDİYESİ DEZAVANTAJLI GRUPLAR:

  • Sağlık hizmetlerine erişemeyen, yalnız ya da çift yaşayan 65+
  • İş hayatı ve eğitimde ayrımcılık yaşayan kadınlar ve çocuklu anneler (+ Tek taraflı olarak kadının çocukların ebeveynliği üstlenmesi)
  • Akran zorbalığı yaşayan & eğitimden mahrum kalan düşük gelirli aile çocukları
  • Teknoloji ve madde bağımlılığı olan gençler ve aileleri
  • Dil bariyeri yaşayan göçmenler ve mülteciler
  • Gıda, barınma sorunu yaşayan yoksul bireyler
  • Sağlık, eğitim ve istihdama erişemeyen engelli bireyler
  • Sosyal hayata adapte olmak isteyen eski hükümlüler

ZEYTİNBURNU ANA ODAK NOKTALARI

  • 65+ bireylerin envanteri çıkarılmalı, 65+ toplum merkezleri ve gündüz bakım evleri kurulmalı 
  • Şiddet mağduru kadınlar için kadın sığınma evleri, çocukların gelişimine destek verecek çocuk gelişim merkezleri kurulmalı, aynı zamanda kadının istihdama ve iş gücüne dahil olması için Zeytinburnu sınırları içinde kreş sayısı artırılmalı 
  • Akran zorbalığı yaşayan çocukların durumunun iyileştirilmesi için sosyal hizmet uzmanlarının, rehber öğretmenler yerine sorumluluk alması 
  • Niteliksiz erkek-kadın aday ve evdeki mesleksiz kadın sorununun iş gücü ihtiyaçlarına yönelik özelleştirilmiş eğitimlerle çözümlenmesi ve sosyal dışlanmanın azaltılması, yine düşük gelirli gruplar için, Belediye İŞKUR ile özellikle ara kademe teknisyen yetiştirecek meslek edindirme kurslarının organize edilmesi
  • Belediye kariyer planlama merkezlerindeki mülakatlara katılmayan ve iş beğenmeyen adayların hemen sistemden elimine edilmesi ve daha değerli adayların öne çıkması 
  • Mahalle bazlı haritalama ile verinin yerelleştirilmesi ve veri toplama aracılığı ile belediye hafızasının kurumsallaşması.
  • Göçmen ve mülteci çocukların topluma entegrasyonu için Türkçe dil kurslarının yaygınlaştırılması ve eğitime erişmelerinin sağlanması
  • Cezasını yatmış, rehabilite olmuş, işgücü ve sosyal hayata adapte olmaya hazır eski hükümlülere karşı önyargının kalkması. 
Beykoz Belediyesi Yeret Etki-1

Katılımcı Toplumlar Yaratmak: Beykoz’u Sosyal Kapsamayla Güçlendirmek

‘Yerel Etki’ atölyelerimiz, Beykoz Belediyesi işbirliğinde devam etti.

Mart ayından beri Eyüpsultan, Sultanbeyli, Fatih, Sultangazi, Ataşehir, Beşiktaş, Kadıköy ve Beykoz Belediyeleri’nde gerçekleştirdiğimiz sosyal kapsama atölyelerinde şu üç ana konu üzerine odaklanıyoruz.

1- İlçelerdeki farklı ihtiyaçlardan grupların tanımlanması ve bu grupların temel ihtiyaçlarının belirlenmesi.
2- Belediyenin bu gruplara yönelik sunabileceği en etkili veya yenilikçi destekler ve mevcut programlarda yapılabilecek iyileştirmeler.
3- Bu gruplara yönelik mevcut sosyal yardım ve destek programlarının etkilerinin artırılması ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliğinin daha fazla geliştirilmesi.

Beykoz Dezavantajlı Gruplar
➤ 65+ ve özellikle 80 üstü yalnız yaşayan ve onlarla ilgilenen aile üyeleri
➤ Kreşlerin az olması dolayısı ile 0-4 Yaş Çocuk Anneleri
➤ Beykoz köylerinde yaşayan, eğitime, dijitale, istihdama erişim problemi yaşayan kesim
➤ Evdeki Kadınlar (NEET Kadın)
➤ Engelli Bireyler
➤ Madde Bağımlıları ve Aileleri
➤ yine her ilçede olduğu gibi benzer kesişim kümeleri Beykoz belediyesinin genel olarak en dezavantajlı grupları.

+ Sokak hayvanları

Beykoz’da Ana Odak Noktaları

  • Engelli derneklerinin finansmanı ve yönetişimi ile ilgili Belediye desteğinin artırılması, Engelli derneklerine verilen hizmet alanlarının genişletilmesi, mülk ihtiyaçlarının karşılanması
  • Kreşlerin az olmasından dolayı çocuk anne sosyalleşme alanlarının geliştirilmesi, belediye sınırları içinde kreş sayısının artırılması ve bu sayede kadının iş gücüne erkeklerle aynı oranda erişiminin sağlanması.
  • Engelli ailelerine terapi desteği sağlanması ve afet bilinci eğitim verilmesi
  • Beykoz’daki boş köy okullarının kullanılması, özel idare ve hazineye ait bu yerlerin belediyece satın alınıp, yaşam merkezlerine daha ucuz eğitim veren okullara dönüştürülmesi
  • Eğitim çağından çıkmış işgücü odaklı bağımsız yaşam becerilerinin kazandırılacağı atölyelerin yapılması
  • Engellilik durumunun önceden tespiti için 2023’e göre daha yüksek katılımlı ve uluslararası bir kök hücre seminerinin organizasyonu.
  • Hayvan severlerden mahalle temsilcilerinin belirlenmesi ve Belediye ile sokak hayvanlarının durumu özelinde daha fazla iletişimde olunması.
  • Mahalle bazlı haritalama ile verinin yerelleştirilmesi ve veri toplama aracılığı ile belediye hafızasının kurumsallaşması.
  • Yardım temelli değil, hak temelli, herkesi kapsayacak evrensel hizmetlere uzanan bir yaklaşım oluşturulması (ulaşım özelinde kaldırımlar, kılavuz yolları, rampalar vb)
  • Büyükşehir ve il belediyelerinde aktif hizmet veren istihdam bürolarının ilçe belediyeleri özelinde yerelleşmesi ve kendi sınırları içindeki işsizliğe inovatif ve uygulanabilir çözümler geliştirmesi



Atölyelerimiz, gelecek haftalarda İstanbul’daki diğer ilçe belediyeleri ile devam edecek.

İnsani Gelişme İçin 11 İlkeyi Yayınladık

İNGEV bir süredir devam eden çalışmalar sonucunda İnsani gelişmeyi mümkün kılacak temel noktaları belirledi

İŞTE O 11 İLKE:

1. İyi Yaşam için Kalkınma
Kalkınma insan yaşam kalitesinin artması olmalı. Gelirin az sayıda elde toplanmasına son verilmeli. Bölüşüm düşük gelirlileri desteklemeli.

2. Eşit Fırsatlar
Her insan eğitim sağlık gibi temel hizmetlere yüksek kalitede erişebilmeli. Çocuklar arasında fırsat eşitliği sağlamak ilke olmalı.

3. Nitelikli İşler
Çalışma hayattı herkese iyi bir yaşam ve kendini geliştirecek fırsatları sağlayacak şekilde düzenlenip geliştirilmeli

4. Sorumlu Pazarlama
İyi yaşamın statü farklılığı, lüks veya aşırı tüketim, ve bunları sağlayan üretim şeklinde pazarlanmasına son verilmeli.

5. Günlük hayat Demokrasisi
İnsanlar kendilerini etkileyen kararlara katılabilmeli; örgütlenebilmeli ve fikirlerini söyleyebilmeli. Sivil toplum kuruluşları siyasal çıkar gözetilmeden desteklenmeli.

6. Kapsayıcı Toplumsal Yaşam
Etnik, dini, cinsel ve benzeri farklılıklar toplumun zenginliği olarak kabul edilmeli. Göçmenler ve azınlıklar yaşadıkları toplumun bir parçası olarak benimsenmeli.

7. Cinsiyet Eşitliği 
Toplumsal cinsiyet eşitliği hayatın her alanındaki politikalar için kılavuz olmalı.

8. Dijital Adalet
Dijital ve teknolojik gelişmeler insanlar arasında yeni bir eşitsizlik değil adil fırsat alanı olarak değerlendirilmeli.

9. Bireyin Korunması
Bireylerin küresel teknoloji şirketleri karşısında kendilerini koruyabilmesini sağlayacak etkin düzenlemeler yapılmalı.

10. Yaşamdaşlık
İnsanın bütün diğer canlılarla yaşamdaş olduğu, iklim krizine karşı mücadele ve sürdürülebilir çevrenin herkesin hakkı ve sorumluluğu olduğu esas olmalı.

11. Küresel ve Yerel Demokrasi
Yönetimlerin ilkesi insani gelişme olmalı. Çatışma çözümleri dahil küresel sorunlar için küresel demokratik organizasyonlar güçlenmeli.

Kadıköy-Belediyesi-1

Toplumları Güçlendirmek: Sosyal Kapsama & Kadıköy

‘Yerel Etki’ atölyelerimiz, Kadıköy Belediyesi işbirliğinde devam etti.

Mart ayından beri Eyüpsultan, Sultanbeyli, Fatih, Sultangazi, Ataşehir, Beşiktaş ve Kadıköy Belediyeleri’nde gerçekleştirdiğimiz sosyal kapsama atölyelerinde şu üç ana konu üzerine odaklanıyoruz.

1- İlçelerdeki farklı ihtiyaçlardan grupların tanımlanması ve bu grupların temel ihtiyaçlarının belirlenmesi.
2- Belediyenin bu gruplara yönelik sunabileceği en etkili veya yenilikçi destekler ve mevcut programlarda yapılabilecek iyileştirmeler.
3- Bu gruplara yönelik mevcut sosyal yardım ve destek programlarının etkilerinin artırılması ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliğinin daha fazla geliştirilmesi.

DEZAVANTAJLI GRUPLAR

Kadıköy, İstanbul’da en yaşlı nüfusa sahip ilçe belediyesi, dolayısı ile +65, ve +65 yalnız yaşayanlar;
Sosyo-ekonomik durumu düşük aileler (Dumlupınar, Merdivenköy, Fikirtepe ve Sahrayıcedid mahallelerinin belli kısımları)
Yine her ilçede olduğu gibi benzer kesişim kümeleri (özel gereksinimli çocuklar ve aileleri, engelli bireyler, iklim krizinden zarar görenler) Kadıköy belediyesinin genel olarak en dezavantajlı grupları.

Ek not: Sokak hayvanları ve Endüstriyel hayvancılık/gıda güvenliği/hayvan hakları özelinde kümes hayvanları

ANA ODAK NOKTALARI

✅ Belediyelerin “önleyicilik” nosyonuna odaklanarak, farklı ihtiyaçlardan grupların sorunlarına müdahele mekanizmasını geliştirmesi.
✅ Bu gruplara dair özelleştirilmiş merkezler kurulması (örnek: “riskli bebekler”, otizm konulu aile danışma merkezleri)
✅ Mahalle bazlı haritalama ile verinin yerelleştirilmesi ve veri toplama aracılığı ile belediye hafızasının kurumsallaşması.
✅ Belediye sınırları için kreş sayısının artırılması ve bu sayede kadının iş gücünde erkeklerle aynı oranda erişiminin sağlanması.
✅ Yardım temelli değil, hak temelli, herkesi kapsayacak evrensel hizmetlere uzanan bir yaklaşım oluşturulması (ulaşım özelinde kaldırımlar, kılavuz yolları, rampalar vb)
✅ Siyasi duruşu ne olursa olsun, iyi uygulama örneklerinin paylaşıldığı ilçe belediyeleri arasında şeffaf bir mekanizma yaratılması
✅ Ortak proje başvuru yapıları aracılığı ile Belediye, STK, Üniversite iş birliklerinin artırılması
✅ Büyükşehir ve il belediyelerinde aktif hizmet veren istihdam bürolarının ilçe belediyeleri özelinde yerelleşmesi ve kendi sınırları içindeki işsizliğe inovatif ve uygulanabilir çözümler geliştirmesi
✅ Gıda güvenliğinin ciddi önem teşkil ettiği günümüzde, Belediyelerin kafes yumurtası üretimi ve tüketiminin sona erdirilmesi için özel çalışmalar yürütmesi

Atölyelerimiz, gelecek haftalarda İstanbul’daki diğer ilçe belediyeleri ile devam edecek.

Yerel-Etki-Beşiktaş-1

Yerel Etki’nin Bu Seferki Durağı Beşiktaş’tı

‘Yerel Etki’ atölyelerimiz, Beşiktaş Belediyesi işbirliğinde devam etti.

Bu fikir geliştirme atölyelerinde, kent yaşamına toplumun her kesiminden hassas grupların ve dezavantajlı bireylerin daha etkin bir şekilde katılımını sağlamak amacıyla kritik başlıkları ele alıyoruz.

Eyüpsultan, Sultanbeyli, Fatih, Sultangazi, Ataşehir ve Beşiktaş Belediyeleri’nde gerçekleştirdiğimiz sosyal kapsama atölyelerinde şu üç ana konu üzerine odaklandık.

1- İlçelerdeki dezavantajlı grupları tanımlanması ve bu grupların temel ihtiyaçlarının belirlenmesi.
2- Belediyenin bu gruplara yönelik sunabileceği en etkili veya yenilikçi destekler ve mevcut programlarda yapılabilecek iyileştirmeler.
3- Bu gruplara yönelik mevcut sosyal yardım ve destek programlarının etkilerinin artırılması ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliğinin daha fazla geliştirilmesi.

DEZAVANTAJLI GRUPLAR

– Beşiktaş, İstanbul’da en yaşlı nüfusa sahip ikinci ilçe belediyesi (Kadıköy’den sonra), dolayısı ile +65, ve +65 yalnız yaşayanlar;
– Kent yoksulluğu ile mücadele eden ve barınma sorunu yaşayan üniversite öğrencileri;
– Sosyo-ekonomik durumu düşük aileler (Karanfilköy ve Türkali vb);
– Yine her ilçede olduğu gibi benzer kesişim kümeleri (kadın, engelli, +65) Beşiktaş belediyesinin genel olarak en dezavantajlı grupları.

ANA ODAK NOKTALARI

– Mahalle bazlı haritalama ile verinin yerelleştirilmesi (mahalleden mahalleye sosyoekonomik durumu çok ciddi farklılıklar gösterebiliyor),
– “Zihinlerdeki biz genciz” algısının kırılması ve +65’ye yönelik daha fazla kapsayıcı sosyal politika geliştirilmesi,
– Bir kadın sığınma evinin inşası,
– Beşiktaş sınırları içinde bulunan 9 üniversite dolayısı ile yüksek sayıda üniversite öğrencisinin yurt sorununa çözüm bulunması,
– Belediye personelinde uzman sayısının eksikliği, sivil toplum işbirliği ile STK’ların teknik uzmanlıklarından yararlanılması,
– +65 Yaşlı bakımı ve temel bir sağlık okuryazarlığı eğitimlerinin hayata geçirilmesi,
– Daha aktif çalışan ve toplumsal cinsiyet eşitliği projelerinin daha kapsamlı hale gelmesini sağlayacak bir Eşitlik Birimi ana odak noktaları.

Atölyelerimiz, gelecek haftalarda İstanbul’daki diğer ilçe belediyeleri ile devam edecek.

3 (2)

İNGEV GDM: Pazarla Barışık Bir Geçim Kaynakları Portalı

Girişimcilik ve istihdam konusunda kendisini geliştirmek isteyen herkese, özellikle de dezavantajlı gruplara, ücretsiz ve Pazar’la Barışık hizmet verecek İNGEV GDM Portal Lansmanı açılışında konuşan İNGEV Başkanı Vural Çakır:

“İNGEV GDM portalı, yeni eğitim videoları ilavesi, her ay yapılacak webinar ve workshoplarla sürekli canlı tutulacak. Ücretsiz olarak kullanılabilecek. İNGEV’in iç kaynakları ile finanse edildi. İşbirlikleri ve desteklere her zaman ihtiyacımız var.”

Lansmanda Portalın demo gösterimini yapan İNGEV YK Üyesi Renan Burduroğlu:

“Eğer bir vesile ile geliştirdiğiniz ama artık kullanılırlığından emin olmadığınız eğitim video ve benzeri içerikleriniz varsa bizlerle temasa geçebilir ve kullanılmasını sağlayabilirsiniz. Hassas grupların geçim imkanlarını artıracak bir merkezi ortam olmasını hep birlikte sağlayabiliriz.”

İNGEV Geçim Kaynakları Koordinatörü E. Merve Yağmuroğlu’nun moderatörlüğünde “Hassas Gruplarda İstihdam Fırsatları ve Girişimcilik” konulu bir panel de gerçekleşti.

Adecco Türkiye Operasyon Direktörü Nazmiye Altındaş Balkani:

“Hassas gruplarda istihdam fırsatlarının artırılması için daha kapsayıcı ve istihdam edilebilirliğin önünü açacak sürdürülebilir sosyal politikaların hayata geçirilmesi gerekiyor. Bu da hassas grupların hangi sektörlerde daha verimli olabileceğini anlamaktan geçiyor.”

UNDP Türkiye Yerel Ekonomik Kalkınma Projeleri Koordinatörü Arzu Karaarslan Azizoğlu:

“Girişimcilik ekosisteminin tamamını desteklemeliyiz. Girişimciliğin önünü açacak kurumsal kapasiteyi artırmalıyız. Özellikle küçük işletmelerin deprem bölgesindeki 11 ili terketmemelerini sağlamalıyız. Daha da önemlisi, bulundukları illerde istihdamı artırmalarına odaklanmalıyız.”

Portala uğramayı unutmayın :
https://ingevgdm.org

‘Yerel Etki’ Atölyelerimiz, Ataşehir Belediyesi İşbirliğinde Devam Etti

Bu atölyelerde, kent yaşamına toplumun her kesiminden dezavantajlı bireylerin daha etkin bir şekilde katılımını sağlamak amacıyla kritik başlıkları ele alıyoruz.

Eyüpsultan, Sultanbeyli, Fatih, Sultangazi ve Ataşehir Belediyeleri’nde gerçekleştirdiğimiz sosyal kapsama atölyelerinde şu üç ana konu üzerine odaklandık.

1- İlçelerdeki dezavantajlı grupları tanımlanması ve bu grupların temel ihtiyaçlarının belirlenmesi.
2- Belediyenin bu gruplara yönelik sunabileceği en etkili veya yenilikçi destekler ve mevcut programlarda yapılabilecek iyileştirmeler.
3- Bu gruplara yönelik mevcut sosyal yardım ve destek programlarının etkilerinin artırılması ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliğinin daha fazla geliştirilmesi.

Roman vatandaşlar, Kadınlar, +65 yalnız yaşayanlar, Engelli bireyler, yine her ilçede olduğu gibi benzer kesişim kümeleri (kadın, engelli, +65) Ataşehir belediyesinin genel olarak en dezavantajlı grupları.

Roman vatandaşların Ataşehir sınırları içinde temsiliyeti, Roman çocukların akranları gibi eşit eğitim fırsatlarına erişimi, +65 yaşın kendi yaşam alanlarını terk etmeden sosyal yaşama dahil olması, mahalle-mahalle sosyal hizmetler birimlerinin kurulması, verinin yerelleştirilmesi ve kadının güçlendirilmesi için erkeğin bilinçlendirilmesi ana odak noktaları.

Atölyelerimiz, gelecek haftalarda İstanbul’daki diğer ilçe belediyeleri ile devam edecek.