“Beşinci Mevsim: Afetlerle Topyekûn Mücadele Mümkün mü?” 17 Kasım’da…

İNGEV, Habitat Derneği, TEPAV ve TÜRKONFED iş birliği ile hayata geçen “Değişiyor muyuz?” platformu ikinci büyük online etkinliği için hazırlanıyor.

Platform, 1-12 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek BM Glasgow İklim Değişikliği Konferansı sonrasında, yaz boyunca tüm dünyayı ve Türkiye’yi etkisi altına alan orman yangınları ve diğer doğal afetlerin doğru yönetimine dair bir etkinlik düzenleyecek.

“Değişiyor muyuz?” platformu, 17 Kasım’da düzenleyeceği online buluşma aracılığı ile Türkiye’de afet yönetimi konusunda farkındalık artırmayı hedefliyor.

“Beşinci Mevsim: Türkiye’de afetlerle topyekûn mücadele mümkün mü?” etkinliği, dünyada afetlerle nasıl mücadele ediliyor, bir ülke eylem planı oluşturmak için ne yapılmalı, Türkiye özelinde ihtiyaçlarımız neler gibi üç kritik ana konuya ek olarak Türkiye’nin Paris iklim antlaşmasını kabulü ve Glasgow konferansının etkilerine de odaklanacak.

İklimdaşları bekliyoruz! Çevrimiçi etkinlik katılım detayları çok yakında…

Sürdürülebilir Bir İş Yeri: Türkiye

Bir başka mülteci girişimciliği projesi olan “Sürdürülebilir İşyeri Türkiye”de de Suriyeli KOBİ’lerin Türkiye’de iş hayatında karşılaştıkları sorunlarla ilgili doğru ve güncel bilgiye ana dillerinde erişmelerini ve iş yerlerini büyütme hedeflerine destek amaçlandı.

“Sürdürülebilir İşyeri Türkiye” projesi ile 2.168 KOBİ temsilcisine Çağrı Destek Hattı üzerinden bilgilendirme yapıldı. KOBİ’lerin ihtiyaçlarına göre belirlenen konularda düzenlenen internet seminerleri ile 250 kişiye ulaşıldı. 265 KOBİ’ye iş geliştirme, 127 KOBİ’ye finans ve 57 KOBİ’ye hukuk danışmanlığı verildi.

dijital-vatandas-thum

Dijital Vatandaşlık: Daha Yüksek Toplumsal Güven İçin Daha İyi Dijital İletişim Şart

İNGEV, Facebook ve Oxford Üniversitesi iş birliğinde yürütülen Dijital Vatandaşlık Programının temel amacı, Türkiye’nin dijital vatandaşlık konusundaki farkındalığını anlamak ve bu alandaki dijital okur-yazarlık ihtiyaçlarına çözümler sunmak.  Üç aşamadan oluşan çalışmanın ilk aşamasında tüm Türkiye’yi kapsayan geniş çaplı bir bilgi, tutum ve algı araştırması gerçekleşti.

Çalışmanın sonuçlarına göre Türkiye’nin Dijital Vatandaşlık konusunda gelişmeye en açık noktası dijital dünyada birbirimizle iyi iletişim. Bu alandaki gelişmelerin toplumsal güveni ve ortak fayda anlayışını artırması muhtemel. Ön yargı, dezenformasyon ve nefret söylemi gibi unsurları barındıran dijital iletişim konusunda farkındalık seviyesini artırmak için bir dizi çalıştay organizasyonu ve videolu içerik üretimi için hazırlıklar başladı.

Şanlıurfa’da İş ve İstihdam Yaratmaya Devam!

Bir senelik proje dönemi boyunca Şanlıurfa ve Kilis’te 450 KOBİ’ye ulaşıldı ve ihtiyaçları tespit edildi.

KOBİ’lerin ihtiyaçlarına göre özelleştirip hukuk, finans, dijitalleşme, satış-pazarlama, yönetim ve ağ geliştirme konularına odaklanarak düzenlenen kapasite geliştirme eğitimlerine Şanlıurfa’dan ve Kilis’ten 543 KOBİ katıldı ve iş becerilerini artırdı.

Yoğun ilgiyle başvuru alınan Girişimcilik Programında 158 kişi 20 saatlik “Temel Girişimcilik Eğitimi”ne katıldı. 83 kişi 100 saatlik “İleri Girişimcilik Eğitimi”ni başarıyla bitirdi ve iş planlarını sundu.

Farklı paydaşlardan oluşan Hibe Komitesi, program mezunlarının iş planlarını değerlendirdi ve 45 girişimci iş yerlerini kurmak için hibe almaya hak kazandı ve 45 yeni firma kurulmuş oldu.

Formel iş yerlerinin öneminin, yükümlülüklerinin ve iş yerleri için formelleşme adımlarının anlatıldığı “İş Yeri Formelleştirme Seminer”lerine 81 KOBİ temsilcisi katıldı, 35 firma için ruhsat alınıp legal birer işletme olmaları sağlandı.

Şanlıurfa’da 50 paydaş ve KOBİ’nin katılımıyla KOBİ’ler, potansiyel müşteriler, paydaşlar ve üniversite arasındaki iletişimi ve iş birliğini geliştirmek için “İş Ağı Geliştirme” etkinliği düzenlendi.

5 Girişimcimizin Videolarını İzlemek için tıklayın: https://lnkd.in/g899XPhi

KOBİ Dijitalleşmesi Önündeki İki Büyük Engel: Bütçe ve Bilgi Eksiklikleri

Covid-19 döneminin getirdiği fiziksel mesafe döneminin, iş hayatının yüz yüze yürümekte olan çeşitli süreçlerinde değişimlere yol açtığı biliniyor. Dijitalleşme bu alanda çözümler sunsa da özellikle KOBİ’leri hedefleyen çeşitli araştırmalar, salgının şartlara bağlı olarak zıt etkiler yaratabildiğine işaret ediyor: bazı durumlarda dijitalleşme tetiklenirken bazen tersi olmakta ve yatırımların kısıtlanması sonucu ortaya çıkmaktadır.

İNGEV, bu doğrultuda yürüttüğü Özel Sektör Dijital Monitörü Araştırması ile mikro-, küçük- ve orta- ölçekli işletmelerin dijitalleşme seviyesini ve ihtiyaçlarını inceledi. Çalışmanın amacı, özellikle pandemi döneminde özel sektör firmalarının dijitalleşmenin faydalarına ne derece erişebildiğini ortaya çıkardı. Bu alandaki olası boşluk ve gelişme alanlarıyla ilgili bulgular bu raporda sunuldu. Çalışma, hem Türkiye’deki yerel firmaları hem de Suriyeliler tarafından kurulmuş işletmeleri ele alıyor.

Çalışma, e-posta kullanımı, kurumsal sosyal medya hesap sahipliği ve internet bankacılığı gibi Temel seviye araçların yerel KOBİ’ler geneline büyük ölçüde yayıldığını gösterirken, otomasyon veya sanal asistanlar gibi dijitalleşmenin verimlilik sağlayıcı daha gelişmiş unsurlarının ise sınırlı bilinirlik ve yaygınlığına sahip olduğunu belirtiyor. Suriyeliler tarafından kurulmuş firmalarda ise bu temel seviye araçların kullanımı bile düşük oranda gerçekleşmektedir.

Araştırma bulguları, bir yandan bu gözlemlerin altında yatan nedenleri incelerken bir yandan da aksiyon önerileri sunuyor. Bu engellerin aşılmasında özellikle özel sektör, sektör dernekleri, sivil toplum ve kamu kurumlarının belirli alanlarda iş birliği yaparak harekete geçmesi önerilmektedir. Araştırma bulgularını açıklayan raporlara aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz.

Yerel Firmalar için tıklayınız…
Suriyeliler Tarafından Kurulmuş İşletmeler için tıklayınız…

Araştırmanın başlıkları ve bulgularına bu videodan ulaşabilirsiniz: https://youtu.be/kv6C9OLs2L8

Labor Market Assessment for Istanbul_thum

İstanbul İş Piyasası Araştırması: Pandeminin Yarattığı Değişimler

COVID-19 salgınının sosyal, ekonomik ve politik sonuçları, hem makro hem de mikro ekonomik düzeylerde köklü değişikliklere neden oldu:

Eşitsizlikler derinleşti ve ekonomik zorluklar, özellikle pandemiden önce bile ekonomik olarak zaten hassas durumda olan dezavantajlı gruplar tarafından çok sert bir şekilde deneyimlendi.

Salgının getirdiği beklenmedik ve derin ekonomik değişikliklere dayanarak Save the Children Türkiye ve İNGEV, İstanbul için 2019 Cinsiyete Duyarlı İşgücü Piyasası Değerlendirme Araştırmasını güncellemeye karar verdi.

Suriyeli ve ev sahibi topluluk arasından ekonomik olarak hassas durumdaki gençlerin işgücü piyasasına ve İstanbul’daki iş fırsatlarına erişimi, pandeminin yarattığı değişimler ışığında yeniden incelendi. Bu güncellenmiş çalışma Şubat-Nisan 2021 arasında gerçekleştirildi.

İngilizce raporu indirmek için tıklayınız.

 

sanliurfa-basari-hikaye-thum

Şanlıurfa’dan 5 Başarı Hikayesi

Şanlıurfa’da hayallerini geçekleştirmek için yola çıkan 5 ayrı girişimcimizin hizmet, elektrik-elektronik ve perakende satış sektörlerinde başarılı girişimlerini dinlemek için videolarımıza göz atabilirsiniz. İNGEV ve Danish Refugee Council / Dansk Flygtningehjælp, Danish Ministry of Foreign Affairs ve KfW desteğiyle bu sene 80 firma kurdu.

📌 Şadya Al-Sahna 30 yaşında, savaştan dolayı yaşam koşulları zorlaştığı için Türkiye’ye yerleşti. Babasından öğrendiği geleneksel hediyelik eşya üretimini Türk kültürü ile birleştirerek farklı ve az bulunur nitelikte, el emeği hediyelik eşyalar üretiyor. Sanatı ve zanaatı bir araya getiren “Şam Mozaiği” firmasının kuruluş hikayesini bu videoda anlatıyor.

📌 Jasem Alhamadin 34 yaşında, elektrik üzerine okuyordu ve çalışıyordu ancak savaştan dolayı şehrinde elektrik olmadığı için işsiz kaldı, Türkiye’ye yerleşmeye karar verdi. Türkiye’de uzmanlığı dışında pek çok işte çalıştı ancak şimdi kendi işini kurdu. İklim krizinin farkında ve güneş enerjisinin bizim geleceğimiz olduğuna inanıyor. Güneş panelleri kurulumu yaptığı “Shams Al Furat” firmasının kuruluş hikayesini bu videoda anlatıyor.

📌 Abdulrahman Alğazi 47 yaşında, güvenlik sorunları ve ekonomik zorluklardan dolayı Türkiye’ye yerleşmek zorunda kaldı. Suriye’de memur olarak çalışıyordu, Türkiye’de hikayesi biraz daha farklı gelişti. Suriye kahvesini Türkiye’de tanıtmak, özel şeker, kuruyemiş ve kahve ürünlerini satmak üzere “Delle ve Fincan” firmasını kurdu. Türk kahvesiyle Suriye kahvesini bir araya getiren bu firmanın hikayesini videodan izleyebilirsiniz.

📌 Samer Al İdan 42 yaşında, savaşın olumsuz etkilerinden dolayı Türkiye’ye geldi. Kozmetik ve parfüm işi onun için bir tutku olduğundan bu işe Türkiye’de de devam etmek için uğraştı, Türkiye’ye alışmak ve dil öğrenmek için büyük çaba sarf etti, çok çalışarak bu zorlukları aştı. Bu videoda “Gözler Aynaları”nın kuruluş hikayesini ve hedeflerini anlatıyor.

📌 Hanan Alhalaf 35 yaşında, savaştan dolayı yaşam koşullarının zorlaştığı Suriye’den Türkiye’ye geldi. Bildiği ve en iyi yaptığı işi yapmak üzere Türkiye’de kuaförlerde çalıştı, sonrasında kendi işyerini kurmaya karar verdi. “Gittana Kuaför”ü kurmaya çalışırkenki deneyimlerini ve gelecekteki hedeflerini bu videoda anlatıyor.

5 Girişimcimizin Videolarını İzlemek için tıklayın: https://lnkd.in/g899XPhi

İNGEV-DRC Ortak Etkinliği, Şanlıurfa’da KOBİ’lerin Ticari Ağlarını Geliştirmeye Destek Verdi

İNGEV ve DRC Şanlıurfa’da KOBİ’lerin ve girişimcilerin iş ağlarını geliştirmek, bölgedeki paydaşların hizmetlerini tanıtmak ve firmalarla paydaşları bir araya getirmek için  “İş Ağları Geliştirme Etkinliği” düzenledi.

Hem yeni girişimcilerin hem de firma sahibi olanların katıldığı etkinlikte Şanlıurfa’da girişimcilerin işlerine başlamak ve mevcut işlerini geliştirebilmek için faydalanabileceği projelerin ve destek paketlerinin tanıtımı yapıldı, hibe desteklerine başvurarak kurulan, büyüyen ve hizmetlerini uzun zamandır sürdüren firmaların deneyim paylaşımıyla katılımcılar farklı imkanlardan haberdar oldu. Üniversitelerin sanayi ile iş birliğini geliştirmek adına girişimcilere yönelik destek mekanizmalarının aktarılmasının yanında üniversite ile yakın temas içinde bulunmanın kendi alanında inovatif çalışmalar yapmak isteyen firmalara hem alan hem de bilgi desteği sağlıyor olması katılımcılar arasında en çok ilgi çeken konuların başında geldi. Sanayi, üniversite ve sivil toplum iş birliğinin iyi örnekleri inovatif çalışmalarında ve sektörde fark yaratan deneyimlerinde üniversitenin akademik birikiminden ve imkanlarından nasıl yararlandıklarını anlatarak diğer girişimcileri işlerini kurmadan önce alternatif iş birliği imkanlarını değerlendirme konusunda cesaretlendirdiler.

Her ekonomik ekosistemde firmaların iş ağlarını geliştirmek için pek çok paydaş olsa da firmaların bu ağlardan haberdar olmamaları veya bu ağları sadece kayıt mercii olarak kullanılması ne yazık ki yaygın olarak görülen bir unsur. Bu konuda dernekler ve birlikler firmaların ürün ve hizmetlerini tanıtıp tedarikçi ve müşteri portföylerini geliştirmek adına önemli paydaşlar olarak öne çıkıyor. Firmalar, derneklerin ve birliklerin resmi kayıt sürecinin dışındaki hizmetleri konusunda bilgilerini arttırırken, doğru iş ağları kurmanın hızlı ve emin adımlarla büyüme hedeflerine ilerlemelerini sağlayan önemli bir nokta olduğunu fark ettiler. Farklı sektörlerde girişimci ruhun Şanlıurfa’da yaygınlaşmasının ve işletmeler arası iş birliklerinin gelişmesinin hem yeni nesil girişimcilere hem de mevcut firmaların kapasitesini geliştirmesine büyük katkısının olduğu vurgulandı.

Gıda ve tekstil alanındaki başarılı girişimcilerin deneyimleri, başarılı oldukları noktalar, mücadele alanları ve çözüm üretme stratejileri etkinliğe katılan firmaların benzer durumlarla karşılaştıklarında çözüm yolunu bulmaları için bir temel bir yol haritası oluşturdu. Kadın girişimcilerin firmalarını kurarken yaşadıkları toplumsal cinsiyet temelli zorlukları anlatmasıyla kadın girişimciliğinin zorlayıcı noktalarına vurgu yapılırken başarılı girişimcilerin ancak önlerine çıkan engellerde vazgeçmeden çözüm yolu üretmeye çalışmalarının ve cesaretlerini hiç kaybetmemelerinin önemine vurgu yapıldı.

Tekstil, gıda, toptan ticaret, hizmet, inşaat gibi sektörlerde çalışan 25 firmanın ürünlerini ve hizmetlerini tanıtmak üzere açtıkları stantlar etkinlik katılımcıları ve paydaşlar tarafından büyük ilgi gördü. Firmalar stantlarda ürün ve hizmetlerini ziyaretçilere detaylı olarak açıklama fırsatı yakaladı, iş ağlarını geliştirebilmek için dernek ve birlik temsilcileriyle yakın temas içinde bulundu, kartvizit ve broşür paylaşımı yaparak ilişki ağlarını genişlettiler.

Proje kapsamında Şanlıurfa ekosisteminde yer almak isteyen farklı sektörlerden 80 firmanın kurulmasıyla ekonomik hayata katkı sağlanmasının yanında, Şanlıurfa’daki yatırım ortamının, üniversite-sanayi iş birliğinin değerlendirildiği ve katılımcıların bölgesel hibe ve teşvikler konusunda bilgi aldığı etkinlikte, işletmeler arasında iş birliklerini geliştirme yolları ve şirket büyüme stratejileri hakkında bilgi alışverişinde bulunuldu.

Harran Üniversitesi, Şanlıurfa Sanayi ve Ticaret Odası, Şanlıurfa Esnaf ve Sanatkârlar Odası, KOSGEB, Karacadağ Kalkınma Ajansı, SURIAD, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu, Cevahir Han Restoran, Texture ve Orkniza firmalarının katkıları ile düzenlenen “Şanlıurfa İş Geliştirme Etkinliği” paydaş ve KOBİ’lerden oluşan 60 kişilik güçlü bir katılım ile gerçekleşti. Etkinlikte gıda, tekstil ve toptan ticaret sektörleri başta olmak üzere, İNGEV&DRC iş birliği ile farklı sektörlerde ticari faaliyetlerine yeni başlayan Türkiyeli ve Suriyeli firmalar, iş dünyası örgütleri, sektörel dernekler, finansal destek sağlayan kuruluşlar ve Şanlıurfa KOBİ temsilcileri ile bir araya geldi.

İGE/SKA Deneyim Paylaşım Platformu, SKA'ların Yerelleşmesi için Yola Çıktı!

İGE/SKA Deneyim Paylaşım Platformu, SKA’ların Yerelleşmesi için Yola Çıktı!

İNGEV, Sabancı Üniversitesi İPM iş birliğinde, 8-9 Temmuz tarihlerinde düzenlediği ilk etkinlikle, İGE/SKA Büyükşehir Belediyeleri Deneyim Paylaşım Platformu’nu başlattı. Platform, belediyelerin SKA’ları yerelleştirilmesi ve bu SKA’ların BM 2030 Gündemine göre uygulanmasının önemini artırmada bir kılavuz olmayı hedefliyor.

İNGEV Başkanı Vural Çakır, açılış konuşmasında yerel düzeyde SKA’ların ölçümü konusunda Türkiye dünyanın en ileri ülkesi durumunda olduğunu belirterek, halen bunu somut hedeflere bağlayacak bir kılavuza dönüştürme ihtiyacının altını çizdi. Çakır, yerel yönetimlerin başlattığı gönüllü SKA hedeflemelerinin kritik bir önem taşıdığını da yineledi.

Etkinliğin ilk gününün 1. panelinde EBRD ve Dünya Bankası gibi uluslararası bankaların temsilcilerinin ana mesajı, yerel yönetimlerin yeşil içerikli altyapı ve yatırım açısından hayati oyuncular haline geldiği idi. Ayrıca banka temsilcileri sadece belediyelerin altyapılarını geliştirmeye katkı sağlamadıklarını, Hem kamu hem de belediyelerin SKA’ların yerelleşmesi için kapasitelerinin artırılmasına da destek verdiklerini ilettiler.

Özellikle 2. panel, SKA’ların yerel düzeydeki önemine ışık tuttu. Mannheim Belediye Başkanı Dr. Peter Kurz ve Barcelona Belediyesi “2030 Gündemi” Direktörü Ramon Canal Oliveras, şehirlerinin Covid-19 sürecinde karşılaştığı zorlukları ve bu dönemde daha da keskinleşen eşitsizliklerle mücadele için hayata geçirdikleri en iyi uygulamaları anlattılar. Bu iki şehir aynı zamanda “Gönüllü Yerel İnceleme” (Voluntary Local Review) raporlarını hazırlayan ilk belediyeler olarak da biliniyor.

Gönüllü Yerel İncelemeler (VLR’ler) yerel yönetimlerin SKA’lar konusundaki ilerlemeleri, deneyimleri ve uygulamalarını paylaşmasına yardımcı olurken, aynı zamanda yerel toplulukların şeffaf ve hesap verebilir bir şekilde işlemelerine de destek veriyor.

İkinci gün kapalı oturumunda ise onbir büyükşehir belediyesi cinsiyet eşitliği, sürdürülebilir ekonomi, sürdürülebilir çevre, yönetişim ve şeffaflık konularındaki iyi uygulamalarını paylaştı. Bu belediyeler, İNGEV’in İnsani Gelişme Endeksi-Büyükşehir Belediyeleri araştırmasında da üst sıralarda yer alıyor.

Etkinliğin ilk gününü izlemek için lütfen tıklayınız. (kısmen Türkçe, kısmen İngilizce)

İNGEV, KOBİ’lerin dijital haritasını çıkarıyor!

İNGEV TAM (Toplumsal Araştırmalar Merkezi) farklı büyüklükteki KOBİ’lerin mevcut dijital kapasitelerini ve öncelikli ihtiyaçlarını düzenli olarak ölçecek bir araştırma başlattı. Araştırma yerel şirketlerin yanı sıra Suriyeli işletmeleri de kapsayarak KOBİ’lerin dijital haritasını çıkartmayı hedefliyor.

“KOBİ Dijital Monitörü”, KOBİ’lerin mevcut dijital kapasitesini, şirketlerin kullandıkları finansal uygulamalardan veri saklama yöntemlerine, online pazarlama uygulamalarından bilgi yönetim sistemlerine kadar geniş bir yelpazede ölçecek. Araştırma kapsamında KOBİ’lerin dijitalleşme sürecine bakış açıları, dijitalleşmeye en fazla ihtiyaç duydukları alanlar ve dijitalleşme süreçlerini hızlandırmak için almak istedikleri destekler de ele alınacak.

KOBİ’lerin dijital haritasını çıkartacak olan araştırma, düzenli periyotlarla veri toplayarak sonuçları endeks olarak aktarmayı ve  böylelikle Türkiye’deki farklı büyüklükteki KOBİ’lerin dijital dönüşümlerindeki periyodik gelişmeleri trend olarak takip etmeyi hedefliyor.

Araştırma konusunda daha detaylı bilgi için: merve.yagmuroglu@ingev.org