ActHuman Raporu: “Sosyal Kooperatifçilik Türkiye’de Yükselişte”

Türkiye’de Kooperatiflerin Odağında Olan Sosyal Dayanışma Ekonomisi Son Yıllarda Genişliyor

Türkiye’de kooperatiflerin sayısı gitgide artıyor. TOBB verilerine göre 2019 ve 2020’de kurulan kooperatif sayısının kapanan kooperatif sayısına göre artış gösterdiği görülüyor. Son üç yıldır kurulan kooperatifler özellikle konut başta olmak üzere işletme ve tarımsal kalkınma sektörlerinde ön plana çıkıyor. Yerel yönetimler ve kooperatifler arasında farklı dayanışma ve iş birliği modelleri de gelişiyor. Kadının işgücündeki varlığı özellikle kooperatifleşme yoluyla etkisini gösteriyor, giderek daha çok sayıda kadın bir araya gelerek kooperatifleşme yoluna gidiyor. Tüketiciler; doğal, besleyici ve temiz gıdaya adil olarak erişebilmek için kooperatif çatısı altında buluşuyor. Giderek yaygınlaşan e-ticaret platformlarında da kooperatif ürünleri daha çok rağbet görüyor. Geleneksel kooperatif modellerinden farklı bir anlayışa, örgütlenmeye ve iş modeline sahip bir kooperatifçilik modeli olan sosyal kooperatifçilik de yaygınlaşıyor.

14 Ocak’ta Rapor Lansman Toplantısı Yapıldı

“Sosyal Dayanışma Ekonomisi için Güçlü Kooperatifçilik”i tanımlamak ve sosyal politika önerileri sunmak amacıyla; İNGEV (İnsani Gelişme Vakfı) ve Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) ortak girişimi olan ActHuman Sosyal Kapsama İnisiyatifi bir rapor hazırladı. Bu amaçla sivil toplum, üniversite, kooperatif, kamu ve uluslararası kuruluş temsilcilerinden oluşan bir danışma kurulu kuran girişim, akabinde de yüksek katılımlı bir çalıştayla kooperatifçilik odağında sosyal dayanışma ekonomisinin ihtiyaçlarını belirledi. Bu rapordan öne çıkan başlıklar 14 Ocak tarihinde online olarak düzenlenen lansman toplantısı ile basın mensuplarıyla paylaşıldı.

Kooperatifçilik özelinde hem sosyo-ekonomik hayattaki hızlı dönüşüme yönelik bilgilerin, hem de güncel ve geçmişe dönük karşılaştırmalı verilerin paylaşıldığı ActHuman III Rapor Lansman etkinliğinde konuşan İNGEV Başkanı Vural Çakır:

Kooperatif, bireysel olarak güçsüz kalacak ekonomik faaliyetlerin, daha güçlü ve sürdürülebilir hale gelebilmesini sağlayacak en önemli organizasyon tiplerinden biri. Pandemi süreci dayanışmayı esas alan ekonomik faaliyetlerin önemini hepimize gösterdi. Kooperatifçiliğe çok daha önem vererek, parlatmamız gerekiyor. Kamu mevzuatını ve yapılanmasını sadeleşme ve odaklanma doğrultusunda geliştirmeliyiz. Ayrıca, kendileri dayanışma ekonomisinin bir parçası olan kooperatifler de kendi aralarındaki iş birliklerini güçlendirmeli. İNGEV, bu iş birliklerine zemin hazırlamak, Girişimcilik Destek Merkezi ile yürüttüğü faaliyetleri kooperatifçiliği de kapsayacak şekilde genişletmek istiyor.” dedi.

Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Fuat Keyman da “Neoliberalizmin artarak alttan gelen örgütlenmeleri yok etmesi, merkezi bir yönetim anlayışı ve giderek artan kentleşme” bu çalışmayı yapmaktaki ana sebepler olduğuna değindi. “Önemli olan kooperatifleri daha verimli aktörler haline getirmek” diyen Keyman “Kooperatifler üç boyutlu bir öneme sahip; bunlar dayanışma, sadece tarım alanında değil tiyatro sanata kadar giden alanda toplumun örgütlenmesi ile eskiden farklı olarak yeni bir örgütlenme biçimini çalışmak ve yeni yerelliktir” dedi.

Lansman da sunumu, kooperatifçilik raporunu da hazırlayan İstanbul Bilgi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Araştırma Görevlisi Orkun Doğan yaptı. Doğan, kooperatifleşmede güven kadar denetimin de gerekliliğine dikkat çekti.

 

Güçlü kooperatifçilik çalışmasının sonucunda şu 9 sosyal politika önerisi ortaya çıktı:

 

  1. COVID-19 Etkisi ve Kooperatifler: Pandeminin ortaya çıkardığı krizlerin kooperatifler üzerinde sosyal ve ekonomik etkilerinin ölçülebilmesi, öncelikle alınması gereken önlemlerin neler olduğunun değerlendirilebilmesi için bir sektör araştırması yapılmalıdır.
  2. Yeni Kooperatifçilik Mevzuatı: Kooperatifçilik mevzuatı, uluslararası esaslar ve mevcut ihtiyaçlar çerçevesinde ve çağdaş yönetişim ilkelerini sağlayacak şekilde, tüm paydaşların temsil edildiği, katılımcı bir yöntemle ele alınmalı, sadeleştirilmeli ve geliştirilmelidir.
  3. Kooperatiflere Özgü Finansal Destek Araçları: Kooperatiflerin finans piyasasına erişimlerini artırabilmek amacıyla yönetimlerinde kooperatiflerin temsil edileceği kooperatif bankaları ve kredi birlikleri kurulmalı, geleneksel finans kanallarına alternatif araçlar Türkiye’nin özgün koşullarına ve kooperatiflerin ihtiyaçlarına göre tasarlanmalı ve yaygınlaştırılmalıdır.
  4. Değer Zincirlerinde Daha Etkin Kooperatifler: Kooperatif Ürün Sertifikası’nın geliştirilmesi, kooperatif ürünlerine perakende satış noktalarında görünürlüklerinin arttırılması adına teşvikler sağlanmalıdır. Kooperatiflerin pazarlama kapasitesinin artırılması amacıyla, ürün ve marka geliştirme, e-ticaret ve ihracatla ilgili konularda paydaşlar için eğitim programları düzenlenmelidir.
  5. Kooperatifçilik İstatistikleri ve Kooperatifçilik Araştırma ve Eğitim Merkezi: Kooperatif verileri düzenli olarak derlenerek türlerine ve faaliyet gösterdikleri sektörlere göre toplam sayı, ortaklık sayıları, istihdam ve yıllık ciro gibi göstergeler uluslararası istatistiki standartlarda hazırlanarak farklı formatlarda kamuoyuna sunulmalıdır.
  6. Kooperatifler için Eğitim ve Kapasite Geliştirme Programları: Kooperatifçilik eğitimi düzenleyen ilgili bakanlıklar, kalkınma ajansları, uluslararası örgütler, sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve eğitim kooperatifleri bir araya gelerek eşgüdüm içinde kapsamlı bir “Kooperatifçilik Eğitim Stratejisi belirlenmesinde yarar vardır.
  7. Toplumda Kooperatifçilik Bilinç Düzeyinin Artırılması: Kamuoyu gözünde kooperatifçiliğin bilinirliğini artırmak ve kooperatif kavramını yaygınlaştırmak için tüm paydaşlarla birlikte bir imaj çalışması yapılmalıdır.
  8. Kooperatif Üst Örgütlenmeleri ve Sosyal Dayanışma Ekonomisi Bileşenleri Arası Ortaklıklar: Daha güçlü kooperatifler için kooperatif üst örgütlenme yapısı yeniden yapılandırılmalı ve destekleyici mekanizmalar ile üst örgütlenmeler etkinleştirilmelidir.
  9. Kooperatifler ve Yerel Yönetimler Arasında İş Birlikleri: Yerel yönetimlerle kooperatiflerin arasında kurulacak etik ve ilkeli iş birliği, kooperatiflerin özerkliğini gözetildiği ölçüde, sosyal dayanışma ekonomisinin güçlenmesi ve kooperatiflerin desteklenmesi açısından önemli fırsatlar sunabilir.

Raporu Okumak için tıklayınız

Basın Yansımaları için tıklayınız

İNGEV Şanlıurfa İş Geliştirme Merkezi Eğitimleri Başladı

İnkübasyon ve Küçük Hibe Programı kapsamında 4 farklı başvuru döneminde alınacak kayıtlar üzerinden değerlendirmeler ve mülakatlar sonucunda 150 girişimci seçilecek ve seçilen girişimciler Temel Girişimcilik Eğitimlerine katılacak.

Temel Girişimcilik Eğitimini başarıyla tamamlayan girişimcilerin yazdıkları iş planlarını alanında uzman kişilerden oluşan komite değerlendirecek ve seçilen 90 girişimci İleri Girişimcilik Eğitimi’ne katılmaya hak kazanacak. İleri Girişimcilik Eğitimi’ni de başarıyla tamamlayan 53 girişimcinin iş yeri kurulum masrafları karşılayacak İNGEV, iş yeri kurulumları için kısmi hibe desteği de sağlayacak.

Şanlıurfa ekosistemine yeni firmalar kazandırmayı hedefleyen proje, Şanlıurfa’da yaşayan mülteci girişimcilerin kapasitelerinin ve iş fikirlerinin geliştirilmesi için eğitim ve danışmanlık desteği sağlıyor.

İNGEV Şanlıurfa İş geliştirme Merkezi tarafından düzenlenen, DRC (Danimarka Mülteci Konseyi) iş birliğiyle yürütülen, KFW (Almanya Federal Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Bakanlığı) ve DANIDA (Danimarka Dışişleri Bakanlığı) tarafından fonlanan “İnkübasyon ve Küçük Hibe Programı”mının eğitimleri 14 Aralık’ta başladı. Programa Şanlıurfa’da yaşayan girişimciler büyük ilgi gösterirken, 956 başvuru içinden yapılan değerlendirmeler ve mülakatlar sonucunda farklı alanlarda iş fikirleri olan 38 kişi seçildi ve Temel Girişimcilik Eğitimleri’ni almaya başladılar.

Ne Tür Eğitimler Veriliyor?

KOBİ’lere yönelik İş Becerilerini Geliştirme ve Kapasite Arttırma Eğitimleri Şanlıurfa’daki ve Kilis’teki KOBİ’lerin ihtiyaçlarına göre belirlenmiş altı farklı modülden oluşuyor. Proje kapsamında Dijital Pazarlama ve Çevrimiçi Çalışma Araçları, KOBİ’ler için İş Yeri Hukuku, KOBİ’ler için Finans ve Temel Muhasebe, Liderlik Becerileri ve Şirketler arası İletişim, İthalat-İhracat, İnsan Kaynakları Yönetimi modülleriyle birlikte Şanlıurfa’daki ve Kilis’teki Türki ve Suriyeli iş yeri sahipleri ve çalışanların iş becerilerini geliştirmelerini destekleyecek. Proje boyunca her modül için ayrı ayrı başvurular açılacak ve ihtiyaca cevap verebilmek için aynı eğitimler üç ayrı dönemde düzenlenecek.

Şanlıurfa ve Kilis ekonomik ekosistemindeki firmaların ve çalışanların iş becerilerini geliştirerek, firmaların bölge kalkınmasına katkısını arttırmayı hedefleyen İNGEV, eğitim desteklerinin yanında Finans, Hukuk ve İş Geliştirme alanlarında çalışanların ve şirket sahiplerinin danışmanlık ihtiyaçlarına da destek sağlayacak.

İnkübasyon ve Küçük Hibe Programı başvurularımızı websitemizden ve sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Vural Çakır: “İyi yaşam” standartlarının tüketim odağını gözden geçirmemiz çok önemli

İNGEV olarak paydaşları arasında olduğumuz “Önümüzdeki Sınır: İnsani Gelişme ve Antroposen” başlıklı 2020 İnsani Gelişme Raporu Türkiye Lansman etkinliği, UNDP’nin himayesinde çevrimiçi olarak 16 Aralık’ta gerçekleşti.

Etkinlikte raporun sunumunu UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Claudio Tomasi yaparken, etkinlik; biyolojik çeşitlilik ve iklim değişikliği konularında uzman Akademisyenler paneli ve İNGEV Başkanı Vural Çakır’ın da katıldığı “Bize Düşen Nedir” paneli ile devam etti.

Panelde konuşan İNGEV Başkanı Vural Çakır, insani gelişmenin iyi bir dünya için temel bir vizyon ve temel bir bakış açısı sunduğunu belirtirken odaklanma ile ölçülebilir hedefler koyma ve bunlara ulaşabilme şansımızın olduğuna dikkat çekti. Çakır, “İklim eylem planlarında farklı alanlara odaklanıp ölçülebilir hedefler belirlememiz gerekiyor. ‘İyi yaşam’ standartlarının tüketim odağını gözden geçirmemiz ise çok önemli.” diyerek tüketim konusu ile insani gelişme arasındaki ilişkinin altını çizdi.

Birleşmiş Milletler Türkiye Mukim Temsilcisi Alvaro Rodriguez açılış konumasında, “Bu yılın teması, gezegensel dengesizlikler, bize içinde bulunduğumuz karışık dönemi gösterip insanlığın devamı için doğa temelli çözümler sunuyor.” şeklinde konuştu. UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Claudio Tomasi ise “Hiçbir ülke, çok yüksek insani gelişmeye gezegenimiz üzerinde büyük bir baskı kurmadan ulaşamadı. İnsani gelişmede önümüzdeki sınır, bu yanlışı düzeltmek.” dedi.

“Önümüzdeki Sınır: İnsani Gelişme ve Antroposen” başlıklı 2020 İnsani Gelişme Raporu, insan ve doğa arasındaki ilişkiyi yeniden dengeleme ve insan yaşamını kalıcı olarak iyileştirmeye odaklanıyor. Antroposen (insan çağı) dediğimiz yeni jeolojik çağda, insanlar gezegeni bilinçli olarak şekillendiriyor. Bu yeni çağda, insani gelişme nasıl değişecek? İnsan özgürlüklerini, seçimlerini ve eylemliliğini genişleten ve aynı zamanda gezegenimiz üzerindeki baskıları ortadan kaldıran yeni bir yolu nasıl bulabiliriz? Bu sorulara odaklanan rapor, eşi görülmemiş bu pandemiden düze çıkışın çevresel ve sosyal olarak sürdürülebilir olabileceğini gösteren veriler sunuyor.

2020 #İGR Türkiye Lansman Etkinliği:

İNGEV, ENVA Medya ve Ünlü Youtube Kanalı VibioTV’yi Devraldı

İNGEV bu devirle birlikte Türkiye’nin en etkili YouTube kanallarından birisi olan, “Aslında Kim” ve “Aslında Ne” gibi yayınları ile tanınan ve 1.3 milyon abonesi olan VibioTiVi’nin de sahibi oldu. Önümüzdeki dönemde mevcut YouTube esaslı yayınlar Pelin Olgun yönetiminde geliştirilirken insani gelişme alanlarında yayınlarla yaygınlaşması hedefleniyor.

Ayrıca, dijital kapasite geliştirmeye yönelik olan tasarım, eğitim ve video yapım çalışmaları da aynı ilkeler çerçevesinde bir sosyal girişim olarak güçlendirilecek. Özellikle dezavantajlı grupların desteklenmesi hedeflenecek. Bu adımla ülkemizdeki sivil toplum örgütlerinin gelişiminde yeni bir perspektif açılacağına ve özellikle YouTube izleyicisi genç kitleye de katkı yapacağımıza inanıyoruz.

VibioTV’ye bu linkten ulaşabilirsiniz.

E-Bülten No.15

Türkiye Merkezli Global Dijital Vatandaşlık Rehberi

Türkiye Merkezli Global Dijital Vatandaşlık Rehberi

İNGEV, Facebook ve Oxford Üniversitesi iş birliğinde gerçekleştirilen yeni bir projenin odağında dijital vatandaşlık konusu olacak.  Dijital Vatandaşlık uygulama ve alışkanlıklarıyla ilgili eksikler, dünyanın karşılaştığı yeni bir global sorun. Dijital Vatandaşlık Rehberi, Türkiye’deki örnekleri ele alarak dijital vatandaşlığın farklı etkenlerinin durumunu tespit edecek, geliştirme önerileri sunacak ve farkındalık artırıcı içerikler ortaya çıkaracak. Çalışmanın ana bulguları Oxford Üniversitesi tarafından yazılacak bir makalede toplanacak (White Paper). Proje, siber zorbalık, dijital iletişim davranışları ve e-ticaret gibi farklı boyutları ele alacak. Bulgular çeşitli çalıştaylarla beraber paydaşlarla paylaşılacak. Projenin son aşamasında, video serileri ve rehber kitapçıklar gibi içerikler geliştirilmesiyle Türkiye’deki dijital vatandaşlık üzerine yapılacak bir farkındalık kampanyası oluşturulacak.

İGE-İ ve İGE/Büyükşehir Çalışmaları İlerliyor

İGE-İ ve İGE/Büyükşehir Çalışmaları İlerliyor

İNGEV, yerel düzeyde insani gelişmenin ölçülmesini ve izlenmesini amaçlayan İGE-İ (İnsani Gelişme Endeksi-İlçeler) çalışmasını bu yıl büyükşehir belediyelerini de kapsayacak şekilde genişletti. İGE-İ araştırması, yeni endeks ve veri kaynakları ile genişletilen İGE-İlçeler ve İGE/ Büyükşehirler çalışmaları için veri toplama sürecine başlandı. Yapılan bir seri çalışma sonrası, büyükşehirler seviyesinde sürdürülebilir kalkınma amaçlarının ölçülmesi için bir göstergeler seti geliştirildi. Bu, şehir performanslarının sürdürülebilir kalkınma amaçları aracılığı ile değerlendirebilmesi için yepyeni bir standardı da beraberinde getirdi. İGE-İ ve İGE/Büyükşehirler sonuçları Ocak 2021’de açıklanıyor.

İNGEV Üst Kurulu Çalışmalarına Başladı

İNGEV Üst Kurulu Çalışmalarına Başladı

İNGEV vizyonunu ve kurumsallaşmasını   güçlendirmek, gelişimini ve yönetimini desteklemek üzere İNGEV Üst Kurulu çalışmalarına başladı. Üst Kurulda şu isimler yer alıyor:

TÜRKONFED Genel Sekreteri ve Yönetim Kurulu Üyesi Arda Batu, ESAS Holding Yönetim Kurulu Başkanı Danışmanı ve TOBB Genç Girişimciler Kurulu danışmanı Berrak Kutsoy, ALARKO Şirketler Topluluğu Stratejik Planlama Müdürü Tal Garih, Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Fuat Keyman, Sabancı Business School Kurumsal Yönetişim Forumu Direktörü ve BM Global Compact Turkey Network Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Melsa Ararat, İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Nalçaoğlu, İNGEV Yönetim Kurulu Üyesi Renan Burduroğlu ve İNGEV Başkanı Vural Çakır.

Üst Kurul insani gelişmenin yerel ve global trendlerini değerlendirirken, operasyon tarafında ise İNGEV yönetimine yeni stratejiler geliştirilmesi konusunda danışmanlık yapacak.

ActHuman III’ün Odağı “Güçlü Kooperatifçilik”

ActHuman III’ün Odağı “Güçlü Kooperatifçilik”

İNGEV-İPM ortak girişimi ActHuman’ın 3. Başlığı “Sosyal Dayanışma Ekonomisi için Güçlü Kooperatifçilik” çalışmaları, 26 Ağustos’ta gerçekleştirilen danışma kurulu toplantısı ile başladı. Toplantıya kamu, belediyeler, üretim ve tüketim kooperatifleri, üniversite, uluslararası kuruluş ve sivil toplumdan temsilciler katıldı. Kooperatiflerin faaliyet yürüttüğü alanlarda değer zincirlerinden aldığı payın yükseltilmesi ve etkinliklerinin artırılması için finansal yapılarının, idari yönetim kapasitelerinin geliştirilmesi kurulun ana başlıklarıydı. Kooperatifçilikte yeni vizyon, finansal güçlenme, kamuoyu algısı, destekleyici mevzuat, sosyal ekonomi ağı, sürdürülebilir ekosistem ve daha aktif bir değer zinciri 15 Ekim’de gerçekleştirilen bir çalıştayla masaya yatırıldı. “Sosyal Dayanışma Ekonomisi için Güçlü Kooperatifçilik” sosyal politika öneri raporu, Aralık 2020’de yayınlanıp ardından yaygınlaştırılacak.

Girişimcilikte Engel Yok

Girişimcilikte Engel Yok

İNGEV tarafından Relief International iş birliği ve PRM desteğiyle devam eden “Engelli Bireyler için Geçim Kaynaklarına Erişim Yollarının Geliştirilmesi” projesinde önemli bir eşik atlandı. İstanbul’da yaşayan ve aktif olarak iş arayan geçici koruma altındaki Suriyeli ve ev sahibi toplumdan engelli bireylere ulaşmayı amaçlayan proje kapsamında, Ağustos ayından itibaren “MS Ofis Kullanım” eğitimleri, Eylül ayı itibariyle de “Çağrı Merkezi” eğitimleri veriliyor. Ayrıca girişimci adayları, istihdam ve girişimcilik yoluyla şirket kurulum süreçlerine adım atmaya başladılar. İlerleyen aylarda, Türkiye’deki üretime katkı sağlayacak engelli girişimcilerin sayısını artırmayı ve verilecek eğitimlerle girişimci adaylara yol göstermeyi umuyoruz.