İnsani Gelişme Vakfı (İNGEV) tarafından İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) Doğrudan Faaliyet Desteği ile İstanbul’da İstihdama İlişkin Trendler açıklandı. Proje kapsamında literatür taraması, yuvarlak masa toplantıları, 1.400 örnekli bilgisayar destekli telefon anketi (CATI) ve sonuçların değerlendirildiği bir çalıştay gerçekleşti. Çalışmada en yeni gelişmeleri anlamak ve uluslararası işgücü istatistikleri ile uyumlu olmak açısından genç istihdamı esas alındı; 15-34 yaş arasında olanlar 3 kategori içinde kapsandı; işveren veya kendi hesabına çalışanlar, bir işveren yanında çalışanlar ve iş arayanlar (işsizler).
İnsani Gelişme Vakfı (İNGEV) tarafından İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) Doğrudan Faaliyet Desteği ile İstanbul’da İstihdama İlişkin Trendler açıklandı. Proje kapsamında literatür taraması, yuvarlak masa toplantıları, 1.400 örnekli bilgisayar destekli telefon anketi (CATI) ve sonuçların değerlendirildiği bir çalıştay gerçekleşti. Çalışmada en yeni gelişmeleri anlamak ve uluslararası işgücü istatistikleri ile uyumlu olmak açısından genç istihdamı esas alındı; 15-34 yaş arasında olanlar 3 kategori içinde kapsandı; işveren veya kendi hesabına çalışanlar, bir işveren yanında çalışanlar ve iş arayanlar (işsizler).
Araştırmaya göre İstanbul genç istihdam (15-34 yaş) piyasası içinde ilköğretim – ortaokul ve altı mezunlar yüzde 39.7 ile birinci sırada yer alırken, lisans ve üstü eğitim görenler yüzde 27.7’lik oranla ikinci sırada yer aldı.
EN ÇOK İŞSİZLİK EDEBİYATTA
En yüksek işsizlik oranı (yüzde 29.8) edebiyat-güzel sanatlar fakültelerinden mezun olanlarda, ikinci sırada fen-mimarlık –hukuk fakülteleri (yüzde 24) geliyor.
Aynı zamanda bu iki grupta işveren-kendi hesabına çalışma da yüksek. İktisadi ve idari bilimler ile eğitim fakültesi mezunları daha çok çalışan oluyor.
STAJ FARK ETMİYOR
Staj yaptığını beyan edenler çalışma hayatında özel olarak avantajlı bir durumda değiller. Staj yapmış olmakla olmamak arasında anlamlı bir fark bulunmuyor. Staj gibi mesleki eğitim kursu almış olmak da çalışma hayatında istihdama yönelik özel bir etki yapmıyor.
GİRŞİMCİLİK EĞİTİMİ İSTİYORLAR
Katılımcılara en çok hangi alanlarda istedikleri sorulduğunda girişimcilik ve yabancı dil eğitimi en çok istenilen alanlar. Kod eğitimi, bilgisayar teknolojileri, sosyal medya yetkinliği dallarında eğitim ihtiyacı yine yüksek olmakla birlikte görece daha az. Bu alanların gelecekteki önemi düşünülürse farkındalığın artırılması gerektiği sonucu çıkıyor.
“Hangi alanlarda daha fazla eğitim almış olmak istenirdi” sorusuna
yüzde 84.5’i liderlik, takım çalışması, iletişim, problem çözme, mülakat becerileri gibi çalışma hayatı yetkinlikleri
yüzde 82.9’u girişimcilik bilgilerini geliştiren bir eğitim
yüzde 79.7’si yabancı dil eğitimi
yüzde 73.6’sı hukuksal bilgilerimi geliştiren bir eğitim
yüzde 73.5’i somut olarak bir işe uygun mesleki eğitim
yüzde 72.7’si bilgisayar paket program kullanım yetkinliği
yüzde 65.6’sı sanatla ilgili yetkinliklerimi geliştiren bir eğitim
yüzde 65.4’ü sporla ilgili yetkinliklerimi geliştiren bir eğitim
yüzde 64.6’sı bilgisayar teknolojileri ve donanımı eğitimi
yüzde 53.6’sı bilgisayar kod yazma ve yazılım yetkinliği
yüzde 40.2’si sosyal medya ile ilgili yetkinlik eğitimi diye cevap verdi.
Okurken iş deneyimi sahibi olmak, daha fazla eğitim almayı istemek ve başka bir alanda eğitim almayı istemek bugünden geçmişe bakıldığında en fazla katılım gösterilen ifadeler. Eğitim konusunda geçmişe bakıldığında bir tatminsizlik gözüküyor. Bu eksiklik hissi kadınlarda daha fazla. Özellikle orta öğrenimde rehberlik hizmetlerinin de güçlenmesi gerektiği gözüküyor.
Örneklem içerisinde yer alan 15-34 yaş arası iş sahiplerinin bu statüde ortalama bulunma süresi 5,1 yıl. Son bir yılda yüzde 6,7, son iki yılda ise yüzde 29,2’si iş sahibi olmuş. Girişimcilik konusundaki destekler ve gençler arasındaki kurumsal şirketlerden kaçma eğilimi girişimciliği güçlendiriyor.
İş sahibi olanların yüzde 63,3’ü bu işi kendileri kurmuşlar. Yüzde 36,7’si devam eden bir işte, muhtemelen aile –ortak bağlantılı bir işte iş sahibi olmuş. Girişimcilik daha çok 5 yıl civarında ücretli olarak çalıştıktan sonra realize oluyor.
EN ÇOK SATIŞ DANIŞMANI VAR
Hizmet ve satış elemanları en kalabalık meslek grubu (yüzde 25,8) olarak ortaya çıkıyor. İstanbul çalışan nüfusunun yüzde 16.2’si ise nitelik gerektirmeyen işlerde.
Kadınlar ve erkeklerin işteki pozisyonları birbirinden büyük ölçüde farklılaşıyor. Kadınlar erkeklere göre çok daha az yönetici, daha az teknisyen ve daha az hizmet ve satış elemanı konumunda çalışıyorlar. Buna karşılık erkeklere göre daha fazla profesyonel meslek gruplarında ve büro hizmetlerindeler.
EĞİTİM İŞ HAYATINA HAZIRLAMIYOR
Çalışanların yüzde 31.6’sı yaptıkları işle aldıkları eğitimin ilgili olduğunu söylüyor. Buna karşılık yüzde 47’si ilgisiz buluyor. Mesleki eğitim veren okulların mezunlarından iş-eğitim ilişkisini kurma yükselip yüzde 54.2’ye ulaşıyor.
Aynı şekilde çalışanların yüzde 42.6’sı aldığı eğitimin kendisini iş hayatına hazırlamadığını düşünüyor.
KURUMSAL YAPI HEYECANLANDIRMIYOR
Araştırma sonuçlarını yorumlayan İNGEV Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Vural Çakır, İstanbul’da işsizlerin büyük bölümünün düşük eğitimliler ve yüksek eğitimliler olduğunu söyledi: “İstanbul’da gençler arasında yüksek bir iş gücü hareketliliği var. Paralel olarak iş tatminsizliği de ciddi boyutlarda. 15-34 yaş arasındaki çalışanların yüzde 20’si mevcut işlerinde en fazla bir yıl kalmak istiyorlar. Öte yandan aynı insanların geçmişe baktıklarında en fazla ihtiyaç hissettikleri eğitim girişimcilik eğitimi. Anglosakson iş kültürünün Y, Z gibi adlar taktığı kuşakları geleneksel “kurumsal” yapı önceki kuşakların aksine heyecanlandırmıyor. Bunları birleştirdiğinizde İstanbul genç nüfusu yüksek bir girişimcilik potansiyeli taşıyor, desteklenmesi gereken büyük bir fırsat. Çünkü sonuçta istihdam Artışını girişimcilik sağlayabilir.”
Hürriyet İK’da yazıyı okumak için tıklayınız…
Add a Comment